HÜSEYİN KAYA
 Varlığın Ötesinde
 Bilinmezlik…
 bir sabahın sisinde yanan ateş,
 bir çocuğun gözlerinde gizlenen ışık,
 ve ölüm, yalnızca kapısını aralayan bir yol…
 Kim bilir, belki de
 su gibi içimize işleyen bir sezgiyle
 yaşarken tanıdık o büyük sükûneti,
 gördük suyun ve rüzgârın arasındaki boşlukta
 hiçliğin değil, tamamlanışın yankısını.
 Bir kuşun kanadını iyileştiren ellerimiz,
 bir yoksulu doyuran kırık dökük soframız,
 küçük bir tebessümle devşirdiğimiz neşeler,
 belki de sonsuzluğu bizden önce fısıldıyordu
 sessizce, ürkekçe…
 Zaman, tutsaklık değildi belki de,
 mekân, duvarlarla çizilmemişti.
 Bir an geldiğinde,
 o ağır açlıklar, o derin muhtaçlıklar,
 gözümüzün önünden çekilip gidecek
 ve biz…
 yalnızca var olacağız.
 Öylece,
 tüm ihtimallerin ötesinde,
 daha mecburiyetsiz,
 daha hafif,
 daha gerçek…
 Ve dostum, emin ol,
 madem var olduk,
 asla yok olmayacağız.
Asanatlar "şiirden sinemaya" 
