NURKAN GÖKDEMİR
 Tanımsız ve Gaibim 
 Yokluğunda
 dağ ağırlığı
 suya düşen 
 kar hiçliği…
 yitik ormanların
 soğuk sessizliği
 derin denizlerin
 koyu ıssızlığı
 uzak göklerin
 sınırsızlığınca
 yokluğun…
 birden esen
 yaban poyraz
 ölüme yeminli
 çılgın ayaz
 yokluğun…
 kanayan günün
 kovgun akşamı
 sığınacak yer
 bulamayan 
 kedi hüznü
 ölü yağmurda
 yokluğun…
 uçurum kenarı 
 boşluğu kalbimin
 solgun ve sus…
 derinlere arzulu
 yankılanan sesim
 umut ve pus… 
 eksik ve yarım
 sende kalmış
 varlığım…
 varlığım
 arzın reddettiği
 uzaklara vurgun
 savrulmuş yorgun…
 ve sırlanmış 
 sensiz günden
 siyah gülden 
 saklanmış 
 yokluğum…
 nihayetsiz
 yorulmuşluğum
 nârî aşk
 deryalarında
 karşı konulmaz
 girdaplarında…
 umutsuz yaralı 
 çırpınışlarım
 yok sahillerine
 savrulan 
 ölüm yüzlü
 bir kâbusta… 
 soluk soluğa
 arayışım seni
 umarsızca 
 yılgın…
 kuytu ve loş
 çıkmazlara çıkan 
 sarp yollarında
 sokaklarında
 aşkın…
 çepçevre 
 kızıl karanlık 
 darlık koştuğum…
 ve nasıl 
 susamışlığım
 sana…
 vücutsuzluğum
 anlaşılmazlığım
 gizil ve mahrem
 yokluğunda…
 öncesizliğinde
 eridiğim
 düşlerimin
 eşsiz gerçeği!
 tanımsız 
 ve gaibim
 yokluğunda…
 Asanatlar "şiirden sinemaya"
Asanatlar "şiirden sinemaya" 

 
  