Şiir Kasidesi

MEHMET TAŞTAN
Şiir Kasidesi
 
Sessizliğin kalbine kelepçe vuran şiir
Tiryakinin denize çektiği duman şiir
 
Aynaların bakmaya çekindiği gözlere
Bir mısranın uğruna kalbi kanayan şiir
 
Mehtabın renklerini soluyan gözelere
Saat sarkaçlarında geceye kayan şiir
 
Feda edip bir ömür, bir ömür hülyalara
Aralanan kapının ardına akan şiir
 
Kuytu mağaralarda varlığını haykıran
Betonarme evlerde hayattan korkan şiir
 
Hayaller âlemine kara urganla bağlı
Onulmaz arzulara yegâne derman şiir
 
Dize gelmez maşukun kalbini efsunlayan
Gümrük kapılarında mühürsüz ferman şiir
 
Nefesle ellerini ısıtan çocuklara
Ferhat’ını kaybetmiş güle ağlayan şiir
 
Şirin’in hasretiyle dağları ateşleyen
Dünyada sevgiliyle vuslata düşman şiir
 
Bir lâlın fecir vakti çatlayan dudağında
Var oluşu yüzünden hapse atılan şiir
 
Sadece anaların gülüşüne yabancı
Yetim avuçlarında büyüyen giryan şiir
 
Nevruzun narin kalbi dayanmaz o ateşe
Şairlerin yerine firkate gir yan şiir
 
Mahremliğini yalnız şairine gösteren
Mekteplerde kalbine kurşun sıkılan şiir
 
Yalnızlığın suçunu iliklerinde duyan
Başı avuçlarında kılıç kuşanan şiir
 
Kapının tokmağına gece vakti dokunan
Kâbus duraklarında harfe soyunan şiir
 
Gelmek için sadece yalnızlıkları seçen
Şaire yalnızlığın hükmünü soran şiir
 
Tanzimat fermanında kaybettiği veznini
Arka sokaklardaki sözde arayan şiir
 
Acil servis önünde toprağa düşen cemre
Ölümlerin ardından suda yakılan şiir
 
Denizleri demleyen direniş gravürü
Fransız devriminde harbe katılan şiir
 
Hüzün gözyaşlarıyla mısraları sulayan
Rahmet meleklerinin elinde açan şiir
 
Suya düşkünlüğünden delice akan nehir
Bedir’de ellerine kına yakılan şiir
 
Alınları secdeye mıhlanmış insanların
Dualarla çektiği fecre uyanan şiir
 
Serçelerin attığı taşlarla yaralanan
Daktilo tuşlarının üstüne konan şiir
 
Parmak aralarında telaşa kapılan su
Bir sadığın kalbini cehennem kılan şiir
 
Pervasız dudaklarda nöbet tuttuğu için
Ahalinin geçtiği yola asılan şiir
 
Parmağın sevdasıyla ikiye bölünen ay
Akşamında gül açan asude zaman şiir
 
Hurma ağaçlarının kerpiçle yetiştiği
Hâtemü’l Enbiya’nın geçtiği devran şiir
 
Ey gözyaşı beyhude dolaşma bu sokakta
Seni kabul edecek biricik sılan şiir!
 
 
 
 
 
 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir