Leyla Çağlı Vefat Etti

Leyla ÇağlıEdebiyat Dünyasının
Başı Sağolsun
 
Şair ve Yazar
Leyla Çağlı
Vefat Etti
 
Şair ve yazar Leyla Çağlı 52 yaşında vefat etti
 
Usta şair ve yazar bir süredir yakalandığı amansız hastalıkla mücadele ediyordu.
 
Vefat haberini, Leyla Çağlı’nın sosyal medya hesabından eşiSevgili eşim Leyla'yı 18.12.2022 Pazar günü kaybettik. Çok üzgünüz. Eşi Özlen.” sözleriyle duyurdu.
 
Edebiyat Dünyasının Başı Sağolsun.
 
Leyla Çağlı; 17 Mart 1970’de Elazığ Karakoçan’da doğdu. Leyla Semizer imzasını da kullandı. Asıl adı Leyla Çağlısemizer.  İlk ve orta öğretimini Elazığ'da tamamladı. Ondokuz Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi, Sınıf Öğretmenliği Bölümü’nden mezun oldu. Vefatına kadar sınıf öğretmenliği yaptı.
 
Leyla ÇağlıLeyla Çağlı
 
Şiirleri, öyküleri, yazıları ve söyleşileri Akatalpa, Bahçıvan, Berfin Bahar, Bireylikler, Eliz Edebiyat, Ihlamur, Lacivert, Mavi Yeşil, Son Gemi, Şehir, Şiiri Özlüyorum gibi dergi ve fanzinlerde yayımlandı.
 
Eserleri
 
Saksıda Deniz (2016, Şiiri Özlüyorum Kitaplığı) – şiir
Ağzımda Sustu Şehrazat (2018, Kaos Çocuk Parkı Kitaplığı) – şiir
 
 
İki LEYLA ÇAĞLI şiiri
 
LEYLA ÇAĞLI
Büyü ve Kadın!
 
ey tekrarlamaktan yorgun düşen ağız,
konuş ve uyandır !
dilinin altında lavanta keseciklerinde
baygın yatan sözcükleri.
arp ve simbalonların yumuşak
melodisiyle karşılandı
yeryüzüne inen seçilmişler hâlesi.
sen hep buradaydın. kalbi pişmiş çömlekten
hepsi erkek evlatları güruhun.
fısıldaşan pelin otlarından
daha çok dedikoducu:
'Ulu Pan öldü! Ulu Pan öldü!'
otun şifası, pan flütünün çok sesli neşesi.
kimliği belirsiz taş yağmuru, lav külü.
korku ve pan-ik.
musa başka bir denizi
ayakları bile ıslanmadan geçti.
bu ne müthiş keramet, inanılası mit
süs havuzlarında yüzgeçlerin
ısınma hareketleri.
suya sor! müjdeyi aldığın ilk yerde
neden erken bitti vaftiz.
yatışmış şehvetinin hazzına şaşıran
kundakçı azizlerin, kurak iştahını uyandırdın
bunun bir cezası olmalı.
hangi nesne gölgesini geçer
doğru açıyla gelen aydınlıkta
doğruysa bu yanlı, uçarı bıçağın
isabet olasılığı,
kalbini sökecek yerinden.
ellerin, ayakların mengenede
kemiklerinden artakalanla
yakılacaksın…
gardiyanın şarabı, yargıcın şöleni
celladın ipi, odun, katran gibi
diğer tüm giderlerini ölümün
zamanın basamaklarındaki yarıkta
pis bir sırıtış gibi vurdun yüzüne
kutsal kitapların.
‘efsuncu kadınları yaşatmayın’ dedin mi
Onlara öyle mi geldi.
-tanrım ne kadar zamandır burada değilsin?
yüzyıllardır kafiyeli lanet, devlet ve cinayet
çığlıklara dar gelen kulaklarda
hangi inilti, yangının şakağında
bu kadar uzun sürdü.
_________
“Saksıda Deniz” kitabından
 
LEYLA ÇAĞLI
"Nasıl Bilirdiniz"
 
hiç bir ölü dik duramaz diye,
kendime tenha bir mezar yeri bakıyorum
tek'im, haberliyim tekinsizliğinden yalnızlığın
ve mezarların görgü tanıklığına yatkınlığından
burda acı üç renktir, bütün anneler kırmızı
mavi katınca morarır çocuk suretindeki meâl
kim bu içimde değneğini gezdiren kör,
mermeri zımparalanmış ölüm taslağı kimin
nihayet her ömür, anne nüshası idi.
ayna ayna, söyle bana! "sen leyla'yı nasıl bilirdin" dedim
dedi: "kırık kaburgam gibi durmadan batıyordu"
 
düello silahını seçecek kadar edilgen
dönüp sırtını, kaçacak kadar etken
tesadüf olmayacak kadar muntazam
keyfi olmayacak kadar zarurî
dokunaklı bir eleği geçer gibi geçiyor saçları ellerimden.
 
elek hüznünde haklı, saç tereddüdünde
hiçbir şey'di, başka kulaklarda eskitilmiş
ben duymadan oracıkta konmuştu adım
bir âhı varsa söz'ün, sesi düştüğü yerde bırak!
cürmü'yle yer değiştirdikçe, ağlasın mısra
benim payım, tenaşırı bu diyara leyl'a olmak
tanrı sonraki halefim.
ikinci adımda annem beni doğurdu.
gök, yorgun bir döşek gibi üstümüzde uyuyordu.
_________
“Ağzımda Sustu Şehrazat” kitabından
 
 
 

BIR YORUM YAZIN

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir