SELAHATTİN YILDIZ 
 Köklerin Ayrılığı
 İnsan dolu bir kompartımanda
 Paldır küldür giden duyguların ensesinde
 Ruhların ter kokusu hissediliyor
 Kaypak sesler arasında
 Amerikan yapımı bir filmin koreografik deseninde
 Sarı saçlı bir Rus yosmanın gülüşü vardı
 Sırf o gülsün diye
 Ölü çocukların anneleri
 Gözlerinden dudağına fırlatıyordu ağıtları
 Yoksulya’dan ithal edilmiş
 Yarı tatsız çeşnilerin kaçamak kuryesinde
 Avrupa’dan Asya’ya kaçmak isteyen
 Kertenkelenin ayak tıkırtılarında
 Eziliyordu zaman…
 Bir kümbetin içinde yüz yıllarca bekleyen
 Katedralin öyküsünü dinle
 Hakikatten kaçan ve giyotin giymiş elbisesiyle
 İki metre toprak altında kalmış rahibin boynundaki haçı
 Değerli eşyalar envanterine katıyordu buluntu avcıları
 Davut, Davit olmuş, Moshe, Musa
 Meryem, Mary, Havva, Eva
 İbrahim, Abraham olup barışmıştı putlarla
 Âdem’den gelip Adam’a misafir olmuştu dünya
 Suyu getiriyordu ilahi sakiler
 Aynı gözeden çıkmış
 Ayrı çeşmenin kurnalarına
 Neyleyelim
 Kardeşlerin düşmanlığı başlamış
 Bitmeyen helezonların döngüsünde
 Neyleyelim
 Hak adıyla zulme çıkmış kipalı haydutlar
 Neyleyelim
 Gönlünü kaybetmiş Meryem’in torunları
 Muhammed’i sese tahammülü olmayanların
 Çölde çam ağacı yetiştirme sevdası…
Köklerin Ayrılığı
 Asanatlar "şiirden sinemaya"
Asanatlar "şiirden sinemaya" 

 
  