ALPER GENCER 
 Annem Ağlıyor Anne!
 "bil, bul, ol." 
 hacı bayram-ı veli
 bütün değişen şeyler arasında seni sevmek kadar sabitim
 darın çığlığını duydum ferman yürüdü üstüme
 boynuna doyamayıp dudaklarımı yaktım
 ateşimi gösterdim "yok bir şeyin! " dediler
 sana inanmayan gitsin karın yağışına inansın
 gayrılık namerdinse ayrılık merde düşer
 neye inanıyorsan onu sürekli sevmenden
 yârimiz müşterekse derdimiz terde pişer
 eksiğin varsa söyle sana bir koli yapıp göndereceğim
 yoğun bir sonsuzluğu kuşanıyorsun hücrelerimle
 al varımı doğra yokluğum sende pişsin
 sana bir seccadeyle kendilerini affettirmeye geliyorlar
 henüz onlar varmadan sen kendini affet gitsin
 gel açlığınla otur bu sofra derde toktur
 isyan damarı olmayanın
 teslimiyete kalbi yoktur!
 kaderin cilvesisin ihtiyaca muhtaç edensin beni
 itirazım olamaz yârini ver yarlığıma
 anlaşmasak da olur bu efkar bize kafi
 şuraya yazıyorum avucunun darlığına emeğinin narlığına
 her şey büyük bir sofra halinde ilerliyor sevgilim
 aslanın sofrası da bir, insanın sofrası da…
 bir aldanmışlığım var onu da sana aldanıyorum
 sakilerin söndürsün yangınımı karlığına
 sabrın atından inen vakte menzil dilenir
 dinleyene konuşursun dinlersin konuşanı
 alnı toprağa değen yeryüzünden silinir
 affeden affeder de affolan affolmaz mı!
 Annem Ağlıyor Anne!
 Asanatlar "şiirden sinemaya"
Asanatlar "şiirden sinemaya" 

