Uzun Geceli Günler

MERVE CAN
Uzun Geceli Günler
 
Yüreğimi taşıracak son damlayı mı bekliyorum yoksa nereden başlayacağımı mı bilmiyorum? Gecelerimi tavana hapseden melun yaramı pansuman edecek kimsemin olmayışı mı sorun?
 
Hurdaya dönmüş yüreğimin limelerine kimsenin sahip çıkmaması mı yoksa? Kirpiklerimin sızısı mı, gözlerimin nemi mi, derin nefeslerime rağmen ciğerlerime hava gitmeyişi mi esas mesele? İstikbalimin belirsizliği, isteklerimin tedirginliği, imkânlarımın yetersizliği…
 
Bahtiyar günler geçirdim, kısaydı ama benzersiz lezzeti kalbimin ara sokaklarında saklı. İçinde bulunduğum an sanki hiç nihayete ermeyecekti. Hüzün, şu sermest genci bulamayacaktı artık.
 
Derken günlerin getirdikleri beni; bulutlarda yürüdüğüm, uyanıkken rüya gördüğüm, tıka basa hayat dolu gökkuşağında uyuduğum eşsiz anlardan, keskin bir bıçak gibi ayırdı. Saadetle durmadan kıkırdaştığımız günler uzaklaşmaya başladı. Yerine bedbaht, biçare, uzun geceli günler geldi…
 
Ve şuan avucumda geriye kalan tek şey şahrem şahrem hatıraların eskimişliği… Huzur ve mutluluk fışkıran anıların, usul usul zihnimde tozlanışı…
 
Zehir gibi karanlığın içinde, kimsenin duymadığı çığlıklarımla kucak kucağa gözyaşlarımda boğuluyorum. Damarlarım gerilip kanım donana kadar üşüdüğüm vakit, yüreğinin sıcaklığı tenine yansımış kimsem yok etrafımda.
 
Hasret duyduğum yadigârlarsa en büyük katilim… Hasbelkader andığım hatıralar uzun zamandır bu anı beklermişçesine üstüme gökyüzü gibi çöküyorlar. Altından kalkamıyorum bu semanın. Arz ve sema arasında eziliyorum.
 
Direnemiyorum, yoruldum artık. Sert duruşum çaresizleşiyor, güçlü dediğim bedenim dirayetini kaybederek cılızlaşıyor, özlem göz pınarlarıma mızrak saplıyor, cefalı bekleyiş burnumun direğini yerden yere vuruyor…
 
Sarıldığım tek şey; aşınmış, zavallı, solmuş umudum. Güzel günler gelecek, şüphem yok. Ama ne zaman? Daha bekleyecek miyim bu dışarıdan aydınlık görünen zifiri karanlığımda? Daha uykusuz gece geçirecek miyim gözyaşlarımla?
 
Ben bu gökyüzünün altında boğulmadan; beklediğim güzel günler yetişip, sıyrılacak mı bu sinir bozucu belirsizliğin, dalmış gözlerin, baş ağrılarının arasından?
 
 
 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir