Ruhumun Yolculuğu

NUHAN NEBİ ÇAM Ruhumun Yolculuğu |ÖYKÜ|

NUHAN NEBİ ÇAM
Ruhumun Yolculuğu |ÖYKÜ|
 
İstanbul öylece bakıyordu.
Öylece duruyordu, sessiz.
Katil, bıçağı önce ciğerlerime sapladı. Kasıklarıma ve baldırlarıma sonra.
 
Fahişe kikirdedi, ardından kahkahalarla güldü.
Açıklardan sandalıyla bir balıkçı geçti.
Yorgun ve sarhoş bir martı, alnımın yanından uçtu.
 
Kulaklarım uğulduyordu.
Peguod, hayalete dönmüş gemicileriyle üç kulaç ötemde demirlemişti.
 
Kahraman, şiir okudu. Bu, öykünün kahramanıydı.
Anayasalara rest çekmişti. Kanunları çiğneyip bir şiir okudu. Cinayet mahallinden üç metre ötede duruyordu. Muz cumhuriyetinin yöneticilerine ve kentsoylu aristokrasisine tulumbacılar gibi sövüyordu.
 
Nuh, deyin bana… O adama, İsmail dediğiniz gibi.
Proleter mahallelerden geçtim.
Burjuva sokaklarda yürüdüm.
Pasajlarda ısındım. Kıştı, soğuktu.
Bulutlardan pırıl pırıl bir güneş çıktı.
Sonra yine sonbahar.
 
Binlerce yıl yaşadım.
Ağaç dalından yaprak düştü, usulca; su birikintisine.
Annemi özledim. Küçük, yavru serçe kuşu da annesini özlemişti bencileyin…
 
Buraya mahkûm edildim. Şehir hep acımıyordu. Buraya, burada yaşamaya.
Ben sürekli bıçaklandım.
Öldüm, dirildim, tekrar bıçaklandım. Yaradılış ve vaka son bulmuyordu.
 
İstanbul öylece bakıyordu.
Gemiler düdüğünü öttürüyordu.
Çöpçüler süpürgelerini sıkıca tuttu.
Şehir kıpırdadı.
 
Maraş’ta deprem oldu.
Annemin mezarı dağıldı.
Moloz yığınları altında çocuklar çığlık çığlığa bağrıştı.
Korku, bina enkazlarının üzerinde gezindi.
 
Ben bıçaklandım, titredim, düşmek istemedim.
Arz sallandı. Beni yere kapaklayan buydu. Katilin bıçağından, fahişenin kahkahasından hiçbir zaman çekinmedim.
Arz tekrar sallandı.
Ben düştüm…
NUHAN NEBİ ÇAM Ruhumun Yolculuğu |ÖYKÜ|
__________________
(6 Şubat 2023, 03.21/ Maraşla başlayan cümleden itibaren 1 Mart’ta yazıldı.)

 

BIR YORUM YAZIN

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir