Asanatlar "şiirden sinemaya" 
"Ah Mine'l-Aşk"
Müzehhibe Rabia Koraltan’ın 20 yıldır çalıştığı eserlerden oluşan özel bir seçki Dolmabahçe Müzesi Sanat Galerisi’nde “Ah Mine’l-Aşk” projesiyle sanatseverlerle buluşuyor. 12 Ekim Pazartesi 18.00 – 20.00’de açılışı yapılan serginin küratörü Mehmet Lütfi Şen. Sergi 18 Ekim Pazar günü mesai bitimine kadar izlenebilecek.
Sanatçı Tezhiplerini Hamit Aytaç, Ali Toy, Savaş Çevik, Fuat Başar, Ahmet Zeki Yavaş, Erol Dönmez gibi hat üstadlarının eserleriyle hazırladı. Serginin adı olan “Ah Mine’l-Aşk” isimli tablonun hat çalışması Hattat Fuat Başar tarafından yazıldı. Sergide Koraltan’ın 1994-1995 yıllarında açtığı ve büyük ilgi gören tuğralar serisinden örnek çalışmalar da yer alıyor. Sergi açılışında eserlerin tamamı ve Rabia Koraltan’ın hocası Müzehhibe Serap Bostancı tarafından yazılan kritik yazısının da yer aldığı özel katalog sanatseverlere takdim edilecektir. Yine açılışta sanatseverler, Ali İlikan (Kanun), Gürcan Yaman (Ud) ve Asuman Uğur’un (Ney) enstrümanlarıyla yer alacağı Klasik Türk Müziğinin başyapıtlarının icra edileceği yetkin bir konserle karşılaşacaklar. MEHMET LÜTFİ ŞEN
Ah Mine’l-Aşk’a Dair
Rabia Koraltan’ı bana tanıtan projeyle karşılaşmam üzerinden 20 yılı aşkın zaman geçmiş. 90’ların ortalarında sadece tuğra eserlerden oluşan özgün sergide görüşmüştük kendisiyle. Tuğralar fermanlardaki formlara sadık kalınarak, ipek kumaşlar üzerine akrilik bdyalarla çalışılmıştı. Sanatçı bu sonuca kendi kendine yaptığı çalışmalarla, batılıların değimiyle otodidakt bir yapıyla ulaşmıştı. Tuğra sergisi o dönemde büyük ilgi gördü. Bu ilk seri çalışmalar koleksiyon olarak İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından satın alındı. 
Projeyle 36 Osmanlı Padişahı, ilk kez ihtişamlarını, zarafetlerini ve şahsiyetlerini yansıttıkları tuğralarıyla ele alınıyorlardı. Bu fikir daha sonraları minyatür, tezhip ve hat sanatlarında farklı sanatçılarca örnek alındı. Karşınızda olduğumuz “Ah Mine’l-Aşk” projesi daha çok tuğra projesini takip eden 20 yıllık bir süreçte yapılan çalışmalardan oluşuyor. Koraltan tezhip alanına yönelince, bu sanatın en iyi öğretildiği mekanlarda yetkin hocalarla çalıştı. Tezhiplerini Hamit Aytaç, Ali Toy, Savaş Çevik, Fuat Başar gibi hat üstadlarının eserleriyle hazırladı. Sergide bu süreçte ortaya çıkan eserlerden hazırladığımız özel bir seçki ile ilk dönem tuğra örneklerine de yer verdik. 
“Ah Mine’l-Aşk” sergisini bir yılı aşkın bir süre önce planlamıştık. Projenin gerçekleşmesindeki önemli katkıları için Faziletliler Kulübü Dernegi’ne, Mekan Tahsisi için Domabahçe Sarayı Müzesi yetkililerine, danışmanımız Hattat Süleyman Berk’e içtenlikle teşekkür ediyorum. Bu süreçte uzun uzun görüşmeler yaptığımız sanatçımız Rabia Koraltan’a, yetkin kritik yazısı için Müzehhibe Serap Bostancı’ya ve yoğun çabaları için Erhan Koraltan’a şükranlarımı sunuyorum. 
SERAP BOSTANCI TULUK Ah Mine’l-Aşk
Geleneksel sanatlar, milletlerin kültürel zenginliğinin en canlı belgeleridir. Kültürlerin beşiği ve geçit yolu olan ülkemizde de geleneksel sanatların çok zengin bir geçmişi bulunmaktadır. Tezhip, geleneksel Türk süsleme sanatlarında uzun ve köklü bir geçmişe sahip kitap sanatlarımızdandır. Tezhip sözcüğü, Arapça zehep (altın) kelimesinden türemiş ve altınlamak anlamına gelmektedir. Tezhip, dini, edebi ve bilimsel el yazması kitaplar dışında, albümlere, murakkalara padişah ferman ve beratlarına, altın ve boya ile yapılan bir süsleme sanatıdır. Tezhiple süslenmiş eserlere "müzehhep" bu işi yapan erkek sanatçılara "müzehhip" bayan sanatçılara ise "müzehhibe" denilmektedir. İslâmiyet’i kabul eden Türklerde, inanç etkisi ile tarih boyunca figüratif resim ve heykelin yapılmaması, Türk sanatkârlarının tüm güçlerini süsleme sanatlarında yoğunlaştırmasında etkili olmuştur. İlk örnekleri Uygur fresklerinde görünen Uzak doğu kökenli hatai, sözlük anlamı Anadolulu demek olan Rumi tezhip sanatının ana motifleri olmuştur. 15. yy sonlarına doğru Çin Bulutu ve Çintemani tezhip sanatında kullanılmış ve 16.yy başlarında Şahkulu’nun sazyolu üslûbu sanatı etkilemiştir. Tezhip sanatının doruk noktası ise müzehhip Karamemi’nin yarı stilize çiçekleri olmuştur. 18. yy tezhibinde Ali Üsküdarî ve Abdullah Buhari’nin doğaya sadık kalarak yaptıkları çiçekler ve 19.yy da tüm sanat dallarında olduğu gibi süsleme sanatını da etkileyen batılı akımlar, Barok ve Rokoko üslubu kitap sanatlarında kullanılmıştır.
Sanatkârların güzele ulaşmak ve geleceğe uzanmak isteği, duygu ve düşünceleri hep var olmuştur. Duyguların yansıması olan sanat, manevi duygularla birleşerek bir araya gelince “Ah Mine’l-Aşk” ortaya çıkmıştır. Her gönlün “Ah Mine’l-Aşk”ı deme ve anlatma şekli başka olmuştur. Rabia Koraltan Hanımefendinin bu aşkı anlatım tarzı Tezhip Sanatı ile olmuş, azim çalışma şevki ve sevgisi onu bu sergiyi hazırlamaya ve bu sevgiyi sizle paylaşmaya kadar getirmiştir. Kendine has tarzı ve çalışmalarının bulunduğu bu serginin açacağı diğer sergilerin bir başlangıcı olması dileğiyle. Rabia Koraltan; İstanbul doğumlu, Üsküdar Türk Kız Koleji mezunu ve 3 çocuk annesidir. 1989 yılından itibaren Türk çini motiflerini, yazma kitap süslemelerini, Osmanlı süsleme sanatının muhtelif örneklerini kendine özgü renklerle çalışmıştır. İhtişam, zarafet ve şahsiyetlerini tuğralarına yansıtan Osmanlı padişahlarının fermanlarını yeni nesillere daha yakından tanıtmak için asıllarına sadık kalarak akrilik boya ile ipek üzerine aksettirmeyi başarmıştır. 1992 yılından itibaren bu yöntemle eserler vermektedir. Rabia Koraltan eserlerini Ankara Devlet Resim ve Heykel Müzesi, Arif Hikmet Koyunoğlu Galerisi, İstanbul Topkapı Sarayı Müzesi, İstanbul Taksim Sanat Galerisi, İstanbul Tarık Zafer Tunaya Sanat Merkezi’nde ve yurtiçindeki birçok karma sergide ziyaretçilerin beğenisine sunmuştur.
Hat ve tezhip konusunda herhangi bir eğitim almadan kendi çabasıyla çalışmalarına başlayan ve zaman içinde uzmanlaşan Rabia Koraltan, 1999 yılında Topkapı Sarayı’nda Semih İrteş, Mamure Öz, Melek Antel ve Serap Bostancı tarafından verilen tezhip eğitimlerine katıldı. Daha sonra Hekimoğlu Ali Paşa Uygulamalı Türk-İslam Sanatları Kütüphanesi ve Cafer Paşa Medresesi’nde Hocası Serap Bostancı ile tezhip çalışmalarına devam etti. İlerleyen dönemde İSMEK bünyesinde verilen kurslarda eğitmenlik yapmaya başladı. Rabia Koraltan tezhip çalışmalarına halen kendi atölyesinde hocası Serap Bostancı ile devam etmektedir.
