SÜNDÜS ARSLAN AKÇA 
 Geç Kaldınız
 mesafelerin araya girdiği kadar uzaktım
 bir o kadar uzaktım mavi iklimlerden
 bir sessizlik ağıtı son kalanım
 sensizlik çığlığından eksik yanım
 topladım bütün rızkımı zamana inat
 bir zerrenin hakkı kalmasın üstümde
 gidin artık gidin bırakın yokluğun ellerine
 bir acı çığlık sığdırdım sessizliğime
 zaman akar
 kırılmış tümcelerin hazin öyküsü başlar
 saat geceyi vurduğu zaman
 gözlerin
 ömrü potasında eritmesi kadardı yaşanmışlıklar
 gülüşünden çaldığım dünyanın
 bir ömür hırsız damgası alnımda
 her sokak başında ağlaşan kediler tuttu yakamdan
 gulyabaniler kovaladı arkamdan
 her sabah için için bu ateşin koynunda yanmak
 her sabah güneşten önce uyanmak
 her sabah gök – yer arasında gidip gelmeler
 her sabah kuşların uyanmasını beklemeler
 ve yine kahramanların soğuk elleri ensemde
 ve yine etekleri tutuşmuş insanlar
 hangi yangın söndürecek yangınımı bilmem
 ırmakların belediği çocuktum ben
 yeter artık yangınım
 üşüsem az
 gidiyorum yine bir hayalin peşinden umarsız
 birazdan
 aklın ilk durağında ineceğim
 belki zamansız karışacağım bir kervana
 belki akıl sır ermeyecek 
 bin bir sual düşecek bakışlarınızdan
 öylesine
 çok sıradan
 bir eser kalacak elinizde
 hasretin kızgın kumlarını
 saracak bu beden
 sonrası sessizlik dilime vuracak
 sonrası sessizlik kavuracak
 bir film başlayacak yeniden yazgısız
 bir şairin tükenişi gişe rekorunda
 3Dırmakların belediği çocuktum ben
 öpmeyin şimdi yanaklarımdan 
 geç kaldınız…
 Asanatlar "şiirden sinemaya"
Asanatlar "şiirden sinemaya" 

