LEYLA KARATAŞ 
 Eylül Ey Leylim Ley
 Biliyorum ruhumun türküsünü takacaksın diline
 Leylim ley
 Yeşil, sarı, kızıl düşeceğim eline
 Eylül ey
 Uç noktalarda boy verirken dilsizlik
 Kim alır ki kahpe günleri kaale
 Çılgınca an be an çığlıklaşır sessizlik
 Çıplaktık oysa, hasrettik şiirden sele
 Bir söylem susuzluğunda boğulduk üstelik
 Ne akıllılık var artık ne delilik
 Eylül ey Leylim ley
 Ne zor zamanlardan geçiyoruz
 Kurudu kelimelerimiz kimsesizliğimizin dudaklarında
 Yorgunuz çok yorgunuz şimdilik
 Uyumak içimden gelmiyor
 Asılırken gözlerimde zaman
 Uyumak ne zor
 Günaydın
 İçine çekilmiş hayatlardan
 Geriye kalan çare filizlere
 Günaydın
 Ateş mi korkusu mu bu üstümüze yağan
 Zincirler utandı izinde hep kan
 Nefes bir anlık, ölüm tanıdık
 Zaman sillesini vuruyordu durmadan
 Oysa kin kusan kardeş dilinde
 Çırpınırken çığlık
 Sustu su sustu
 Sustu hayatlar boyu yankılanan
 Biliyorum ruhumun türküsünü takacaksın diline
 Leylim ley
 Yeşil sarı kızıl düşeceğim eline
 Eylül ey
 Asanatlar "şiirden sinemaya"
Asanatlar "şiirden sinemaya" 

