SERAP GÜNER
Arafta Gönül
Begonviller giyinmişti evlerimiz
Uçuk pembeden sıklamene çalardı tenlerimiz
Burnumda ayrımını zor yaptığım
Lavanta kokularını ayırdım zambaklardan
Islığım, ıslığına yetişti
Ve gölgen gölgeme
Çiçeklere karıştı aşk
Salıncakta uçuştu saçlarım
Özgür yüreğin gibi
Hiç bende olmayan
Tende olmayan
Yan yanayken bile sılada
Hep uzaklarda
Beni seyre dalmayan
Başka dünyada
Begonviller soluyor her kabullenişte
Sıklamen kahveye her dönüşte
Bir bir dökülüyor
İçimin yaprakları
Ellerini, ellerimden çekişin
Dün gibi hala terk edişin
Her bitişte yeniden başlayan
Sarhoşluğu anıların
Bu yazdığım ne sensin
Ne sana değin
Kalan hatıraları sardım begonvillere
Burnumda lavanta kokularına
Islığım ıslığından ayrıldı
Ve gölgesiz düşlerim
Aşkın dumansı bir kokusu var
Son zamanlarda
Ne sana ait bir şey var havada
Ne sana yakında
Arafta gönül, gölgen arafta