Aşkın Yalın Hali

YAREN KAYIP

YAREN KAYIP
Aşkın Yalın Hali
 
Ben, daha yaşıtlarımın
körebe oynadığı zamanlarda öğrettim
gözlerime ıslanmamayı.
 
Kızılcık şerbeti içtim dedim
dudağımdan sızarken kan rengi bir acı.
 
Çocuk bakışlarıma bir terkedilişin resmini
asalı çok zaman oldu
anlayacağın.
 
Kırılmak için kanamak için
yanmak için hep hazırdı yüreğim
ama aldırmam dersem haince gidişlere
inanma
aldırırım
aldanırım.
 
Çiğnetmedim hiç onurumu
olur ya çıkmaz bir düşe düşerse gönlüm
yaramı tuzla sararım, suyu kanımla yıkarım
düştüğüm yerden, yine başım dik kalkarım.
 
Yani korkusuzum, gözü karayım
yeter ki uğruna değecek olsun biri
ben belaya da aşka dalar gibi dalarım
kaybedecek bir şeyimin kalmayışından değil
en son kaybetmeyi kaybedişimdendir gücüm.
 
Benim sukutum sözdür
sözüm, onurum üstüne yemin
hiç dönmedim yolumdan
sonu ölüm olsa vazgeçmedim
ama sözüne sadık kalmayana
ölümüne sevsem de dönmedim.
 
Acırsan acınacak hale düşersin
bunu öğretmişti acımasız hayat
ama seversen…
N’olurdu seversen
bunu hiç bir kitap yazmıyor
Şimdi sevda denildiğinde
ürperiyorsa, sızlıyorsa yüreğim
kızamam kendime
daha tedavülden kalkmamış
acılarım var benim.
 
Şimdi birine inanmak öyle zor ki
ve sevmek, mümkün değil güvenmeden
aşk değil sonrası korkutan beni
her giden bir parça götürdü yüreğimden.
 
Şimdiki masallarda
iyiler kaybediyor hep
yüzler maskeli, gözlerden riya akıyor
artık çirkinlerde öğrenmiş güzel bakmayı
kiri arıtacak su bile kirli akıyor.
 
Ama aşk zaman üstü bir şey olmalı
ateşin İbrahim’e aşkı da aynı
Mecnun’un Leyla’ya aşkı da…
 
Aşk rivayet olunmaz yaşanır ancak
Aşk; Yunus’un taşıdığı odunlar gibi doğru
Hüdayi’nin ısıttığı su kadar sıcak…
 
Ey aşk şimdi gel her halinle
çünkü senin her halin başka güzel.
Züleyha’lık başka güzel..
Şems'e tutulmak başka…
Ey Aşk
Allah aşkına gel
gelmezsen aşkolsun Aşk’a…
 
 
 

BIR YORUM YAZIN

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir