SÜNDÜS ARSLAN AKÇA 
 Şiirler Yarışır Yüreğimde
 Orhan Veli 'nin mısralarına sığınıyorum
 "anlatamıyorum"
 Ahmet Haşim' in "merdiven" şiirinden
 ağır ağır çıkıyorum
 "akşam yine akşam" diyerek
 gözlerimden yetim çocuk tebessümleri
 yanık benizli köy çocukları
 sürmeli bir genç kız yürür önüm sıra
 Çamlıbel'den "çoban çeşmesi"
 uzaktan bir köy türküsü duyulur 
 "dudakları pembe, elleri beyaz"
 bir hikâye anlatılır "Külebi" den 
 delikanlıların gelip geçtiği sokaktan
 geçer giderim yayla kokulu mısralarla
 gecenin tülü omuzlarımda
 ‘’Zil, şal ve gül. Bu bahçede raksın bütün hızı’’
 kulaklarımda, sessizliğin okuduğu şiir
 dönüyor başımda muhabbet kuşları
 evvel zaman
 evvel zaman içinde Beyatlı
 öyle bir gidiş
 öyle kabullenişti
 kıyılarımı döve döve çekiliyordu yüreğimden
 iç çekişin titreyişi iliklerimde
 mısralar öpüyordu gözyaşlarımı
 ‘’yokluğun cehennemin öbür adıdır
 üşüyorum kapama gözlerini’’
 ahh
 yangını körükleyen Arif’e
 tarif mi gerek
 yokluğun kabuk tuttuğu mevsime
 geçirip tırnaklarımı
 kanatıyorum mesafeleri yeniden
 nasıl da koyuyor
 gidişlerden arta kalanlar
 öpüşen yalnızlıklar dolar dillerine azizim
 içli ezgileri
 yıldızların gölgesinde
 ‘’kalır dudaklarda şarkımız bizim’’
 diye tamamlar üstad
 iflah olmaz gidişleri…
 ve Zarif şair,
 toplayarak bütün özleri;
 ‘’kimi zaman sana geldim
 ama hüznüm döndü. baktım işgal gözlerin’’
 gözler ki, buluttan nem sağar
 aşk çıkmazına her düşüşünde…
 uçuşur bakışlarında dizeler
 dal arar yâr gülüşünde
şiirler yarışır yine yüreğimde
 ikinci geleni yok
 kim bilir hangi kalbin süzgecinden kalandı
 kaç ömrün giz defterine
 yazılandı
 ve kaç kez anılandı
 kim bilir
 Asanatlar "şiirden sinemaya"
Asanatlar "şiirden sinemaya" 

