Kaç Düşünmek Yokluyor Kalbinizi

ZEYNEP SEYYAH AK
Kaç Düşünmek Yokluyor Kalbinizi
 
Bir boşluk veya bir yüzleşme kendinde yüzlerce çıkış sunar kuşkusuz. Yanılgı, hayal kırıklığı ve tecrübeyle biçimleniyor olsa da bu süreç. Bu anlar hafızamızı ve kalbimizi zorlayan anlardandır. Hangisini tercih edersen et, adalet getireceğin pek bir seçeneğin yok gibi.
 
Nedense hep bencil tarafımızı besliyoruz. İnsan yüzleştiği yükümlülüğünün neticesi oluveriyor. Aslının kabuklarında tekrar filizlenmesi ona ne gibi yarar sağlayabilir. Zira değer taşımaz sandığımız her olgu, varlığımızın bütünlüğünde mercekleşirse yüzleşmenin kahramanını ortaya çıkarabiliriz.
 
Arındıran yollarından tatmin olana kadar gitmez miydi insan. Sınırlarını aşan kararlar, kendini ayık sandığı. O tüm zamanların çerçevesini tutuyorken…
 
Kendi evrenini oluşturanlar kendine özgü bir potansiyele sahip olamıyor hiçbir zaman. Ya perde çekilmiştir güneşine ya da düşünce ve duygusunun üzerine taş yığını diziyordur dayatılmışlık. Ve hissiz bir çağ ekiyordur göğsüne.
 
"Kim senden daha iyi kaderine kucak açabilir ki?". Yaşam farklı zamanlarda bir yılan gibi deri değiştirmesini öğretiyordur bir yerlerde.
 
Her şeyin bir sebebi varsa, her şeye yetecek; izafiyet vardır mutlaka.
Kendi kendinle uzlaşmanın hâkimiyeti ile sırlanıyorken, sonucuna katlanacağımız şeyler için pişmanlık yaşamak, yaşamı tekrara almak gibi bizi uyaran sebeplerimiz yok mu?
 
Yok mu “hafızanızdan sileceğiniz bir bölüm" devrimini başlatacak bir adım!”… Eğer böyle bir şey mümkün olsaydı acaba neyi silerdik belleğimizden? Belki yüzlerce anı, binlerce pişmanlık ya da hiç, bazılarına göre.
 
Ağırlaştırılmış cezaya tabii tuttuğumuz duygular…
"Can içinde kıvranan bir hayatın sileceği çok şeyler olmasına karşın, insan kendi hayatının, kalbinin, uçurumun kenarına kadar götürdüğü siren sesi olmalıydı"
Teslimiyetini de yoklayıp, tamamlanmak boyut ötesini aşması gerektiğini öğretir insana.
 
"Kaç düşünmek yokluyor kalbinizi "
Kaleler inşa etmek kendi özünden, insana bahşedilmiş en güçlü duvar…
İzin verilirse yıkılır, taviz verilmezse asla!
Kaç adım yaşamak kaldı canımızda düşünelim vesselam!
 
 
 

BIR YORUM YAZIN

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir