MUSTAFA KELOĞLU
Hançeremde Nal Sesleri Yitik Ülkelerin
Hançeremde nal sesleri yitik ülkelerin
gür naraları yankılanır yitik denizlerde leventlerin
kalkan son gemiyim ummana
son sefer kargışa, son yumruk kavgaya
Alkışlar gırla, hurraaa
ben evimdeyim, yani araftayım
bendeyim, beklemedeyim
otağındayım onuruyla kaybedenlerin
Doru taylar dolaşıyor yılkı atlar yanında
dolaşıyor karda çıplak ayak izlerim
susma dediler sustum
oysa susmakla kirleniyordu dünya
Susarsam çoğalıyordu üzeri çizili cümlelerim
ben kendi suskunluğumda boğuldukça
yerime konuştu öfkenin tunç gürzü
soğusun diye kınına soktuğum kılıç
sadağında sakladığım son ok
konuştu meydanlarda
Meydanlar ki, ana kucağı öfkelerimin
tercüman oldu kanayan yaralarıma
ben biganesiyim göğsümde büyüyen harflerin
haremindeyim en mahrem sözlerin
Sadağımda sakladığım son ok
kara gecelerden çaldığım o gürlek nara
cenk meydanından kuşandığım o çağlak yara
korumuyor beni, korumasızım
kara uğrular talanında