Hece Taşları Dergisinin 86. Sayısı

Hece Taşları Dergisinin 86. SayısıHece Şiirleriyle
Dolu Dolu
 
Hece Taşları
Dergisinin
86. Sayısı
Çıktı
 
Tayyib Atmaca’nın Genel Yayın Yönetmenliğindeki yine hece şiirleriyle dolu dolu olan Hece Taşları dergisinin Nisan 2022 sayısı olan 86. Sayısı çıktı
 
Bu sayıda;
Şiirleriyle, yazılarıyla yer alan isimler:
Hüseyin Akkaya, Ahmet Efe, M.İlyas Subaşı, Kenan Yavuzarslan, Mustafa Sade, Halil Cengiz, Bilâl Bütün, Muzaffer Uslu, Şükrü Ünal, Ahmet Yıldırımtepe, M.Asım Küçükaşcı, Fâik Kumru, Emir Sıktaş, Ö. Faruk Habiboğlu, Hüseyin Özkaynakçı, Köksal Cengiz, Selim Erdoğan, Yaşar Özden, Tayyib Atmaca, Metin Özarslan.
 
“Hece Taşları” dergisinin 86. sayısında yer alan Halil Cengiz’in “Geceler” şiirini tadımlık olarak alıntıladık, aşağıda okuyabilirsiniz.
 
HALİL CENGİZ
Geceler
 
Dermansız yüreğimle dolaştım yalın ayak,
Bu gece sokaklarda bu korku neyin nesi?
Seyrettim bir tepeden boğazı ağlayarak,
Denizdeki gemiler, artık bir toz tanesi…
 
Hayaletler dolaşır köşklerin bahçesinde
Ve ölüm yıllarının bu kaçıncı senesi?
Bir rüzgâr canlanırken bir perinin sesinde,
Kabirler, mezarlığın lanetli definesi…
 
her köşede bir gölge bekler durur.
İzbeler, çığlıkların ses geçirmez hanesi.
Kimsesiz cesetleri kara taşlar doyurur,
Buz tutmuş kaldırımlar, düşkünlerin annesi…
 
Evlerin ışıkları sönerken burda bir bir,
Sokağın lambaları sanki dert pervanesi!
Ah ki Allah’a çıkar, sancı sancı yükselir,
Uykular, her acının nöbetçi eczanesi…
 
Perdeler pencerede deli bir yolcu bekler
Açılır tüm suçların en gizli hazinesi.
Mahalle parklarında süslenirken çiçekler,
Ölen kuşlara ağlar, bulutların sinesi…
 
Sarhoşlar… Sokaklarda naralarla gezerler,
Kapanır bu saatte şehrin son meyhanesi.
Bozmadan büyüsünü kehkeşanın, seherler
Yürür mahzun gecenin, derbeder divanesi…
 
Geceler… Gam denizi, geceler… Yürek pası
Geceler… Kederlerin şiir-i şahanesi.
Her gece gariplerin tutulur burda yası
Her gece hüzünlenir cinlerin viranesi…
 
İstemem gecelerden başka yoldaş yanıma!
Benim, dünya denilen zindanın rehinesi.
Istırap, ilmek ilmek dokunurken kanıma,
Sürer gider sonsuza, gecenin efsanesi…
 
Dermansız yüreğimle dolaştım bütün gece
Anladım ki; ömrümün kalmadı bahanesi.
Ey ölüm! Al canımı, bitsin artık işkence,
Bu hayat oyununun, kapansın son sahnesi…
 
 
 

BIR YORUM YAZIN

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir