Gezici Film Festivali 2015

21.Gezci-Festival-2015-afişGezici Festival
21. Yılında
Yine Yollarda
 
26 Kasım – 2 Aralık
Ankara
 
4 – 7 Aralık
Bursa
 
9 – 10 Aralık
Kastamonu
 
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla düzenlediği Gezici Festival, 21. yolculuğuna başlıyor.
 
26 Kasım’da Ankara’dan yola çıkacak festival, 10 Aralık’a kadar sinemaseverlerle buluşacak. Festival, 26 Kasım – 2 Aralık’ta Çankaya Belediyesi’nin katkılarıyla Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde gerçekleşecek başkent gösterimlerinin ardından, 4-7 Aralık tarihleri arasında Nilüfer Belediyesi’nin katkılarıyla Bursa’ya konuk olacak ve yolculuğunu, 9 – 10 Aralık’ta Kastamonu Üniversitesi Medya ve İletişim Topluluğu’nun katkılarıyla Kastamonu’da tamamlayacak. Gezici Festival, en son 10 yıl önce gittiği Bursa’da seyircileriyle özlem giderecek. Bursa gösterimlerini Sanat Mahal’de gerçekleştirecek festivalde film ekipleri de Bursalı izleyiciyle buluşacak. 1995’ten bu yana dünya ve Türkiye sinemasının en yeni ve çarpıcı filmlerini ülkenin değişik kentlerindeki sinemaseverlerle buluşturan Gezici Festival, Kastamonulu seyircisiyle bu yıl bir kez daha Kastamonu Üniversitesi 3 Mart Konferans Salonu’nda bir araya gelecek.
 
Gezici Festival’in bu yılki teması
Güvencesiz Hayatlar
Sürekli ekonomik kriz tehdidi altındaki günümüz toplumlarında iş güvencesi de ortadan kalkmış durumda. Ekonomik istikrarsızlık ve iş güvencesizliği; vasıfsız işçilerden akademisyenlere, göçmenlerden üst düzey yöneticilere, toplumun hemen hemen her kesimini etkiliyor. Festival de bu yıl, güvencesiz hayat koşullarına odaklanan filmlere özel bir bölüm ayırıyor. İnsanın Değeri ve Nefesim Kesilene Kadar’ın yanı sıra bölümdeki iki güçlü belgeselin Türkiye’deki ilk gösterimleri Gezici Festival’de gerçekleşiyor. Amerikan Rüyasına Ağıt, soruna çağımızın en önemli düşünürlerinden Noam Chomsky’nin rehberliğinde bakıyor. Kralın Yeni Giysileri’nde ise oyuncu Russell Brand sınıflar arası eşitsizliği çarpıcı ve esprili bir dille gözler önüne seriyor.
 
Türkiye-Sineması-2015Türkiye Sineması 2015
Gösterimleri her yıl olduğu gibi bu yıl da yönetmen ve oyuncuların katılımıyla gerçekleşecek Türkiye 2015 Bölümü; yine en yeni, heyecan verici ve bol ödüllü filmleri izleme fırsatı sunuyor. İlk gösterimi Venedik Film Festivali’nde yapılan ve Jüri Özel Ödülü’nü alan, Adana Altın Koza’da da En İyi Film dahil beş ödül kazanan Emin Alper imzalıAbluka, güvenlik nedeniyle çembere alınmış bir gecekondu mahallesinde iki kardeşin içine düştüğü siyasi şiddet ortamını anlatıyor. Film, “küçük insanlar”ı otorite ve şiddet araçlarıyla donatan politik sistemin, onları kendi sonlarını hazırlayan bir şiddet mekanizmasının dişlileri haline getirişini konu alıyor. Ankara’daki ilk gösterimi festivalde yapılacak Ben Hopkins imzalı Hasret, şimdiden son dönem Türkiye sinemasının en başarılı örneklerinden biri olarak gösteriliyor. Bir televizyon kanalı için İstanbul hakkında bir film çekmek üzere Almanya’dan gelen yönetmen, çektiği görüntüleri monitörden izlerken çekimler sırasında görmediği bazı şekil ve suretleri fark eder. Kamera hayaletleri yakalamıştır. Durumu takıntı haline getiren yönetmen, günümüzden kentin tarihine doğru çıktığı yolculuğunda İstanbul’un farklı yönlerine de değinecektir; eski mahallelerin yıkılması ve yenilenmesi, göçmen işçiler, hükümete karşı direniş, şehirde yaşayan çok çeşitli dinler ve topluluklar, İstanbul’un tuhaf derecede melankolik özü…
Dünya prömiyerini Sundance’te yapan, Britanya’nın en büyük film festivallerinden biri olan East End Film Festivali’nde En İyi Film ödülüne layık görülen ve Adana Altın Koza’da En İyi Yönetmen ile En İyi Erkek oyuncu ödüllerini alan Tolga Karaçelik’in ikinci uzun metrajlı filmi Sarmaşık, bir armatörün iflasının ardından o sırada seferde olan yük gemisi Sarmaşık’ın mürettebatının gemide mahsur kalmasını anlatıyor. Film, altı kişilik mürettebatın bu huzursuz bekleyişteki hiyerarşik güç mücadelesine odaklanıyor. Zeki Demirkubuz’un yazıp yönettiği ve başrolünde yer aldığı Bulantı da festivalde gösterilecek filmler arasında yer alıyor. Hali vakti yerinde bir aydın-akademisyen olan Ahmet’in sevgilisiyle birlikte olduğu bir gece, karısını ve küçük kızını trafik kazasında kaybetmesinin ardından yaşadıklarının anlatıldığı filmde ünlü yönetmene; Şebnem Hassanisoughi, Öykü Karayel, Çağlar Çorumlu, Cemre Ebuzziya ve Ercan Kesal gibi oyuncular eşlik ediyor. Senem Tüzen’in ilk uzun metrajlı filmiAna Yurdu, Venedik Film Festivali’ndeki dünya prömiyerinden sonra, Adana Altın Koza ve Varşova Film Festivallerinden ödüllerle döndü. Romanını bitirmek için anneannesinden kalan köy evine gelen kentli kadın Nesrin ile beklenmedik bir şekilde ziyaretine gelen annesi Halise’nin arasında yaşanan gerginlik üzerine kurulu filmde, Esra Bezen Bilgin ve Nihal Koldaş başrolleri paylaşıyor. Film, kız evlat olmanın Türk toplumunda karşı karşıya kaldığı belli psikolojik zorlukları incelerken, anne-kız ilişkisinin doğasına da ışık tutuyor.
 
Dünya-Sineması-2015Dünya Sineması 2015
Gezici Festival’in klasikleşen Dünya Sineması Bölümü, bu yıl da farklı ülkelerden en yeni ve çarpıcı filmleri seyircisiyle buluşturmaya devam ediyor. Türkiye’deki ilk gösterimini festivalde yapacak filmlerden Olağanüstü Öyküler (Extraordinary Tales), sinemaseverler kadar Edgar Allan Poe seven okurların da ilgisini çekecek. Tanınmış İspanyol canlandırma sanatçısı Raul Garcia, Poe’nun en tanınmış beş hikâyesini, karanlık evreninin psikolojik derinliğini en iyi ifade eden çizerlerden ve görsel sanatçılardan esinlenerek farklı bir biçem ve ruhla yorumluyor. Film; Sir Christopher Lee, Bela Lugosi, Julian Sands ve Roger Corman tarafından seslendiriliyor. Bosnalı kadın yönetmen Ines Tanovic imzası taşıyan Gündelik Yaşantımız (Our Everyday Life), savaş sonrası ülkenin sorunlarına, Saraybosnalı sıradan bir aileye odaklanarak bakıyor. Film, En İyi Yabancı Film dalında Bosna Hersek’in Oscar adayı. Slovak yönetmen Ivan Ostrochovsky’nin yönettiği Koza, ailesini bir arada tutmak umuduyla ringlere dönen emekli Roman boksörün dokunaklı hikâyesini aktarıyor. 1996 Atlanta Olimpiyatları’nda yarışan Peter Baláž ve Olimpiyat madalyalı Ján Franek gibi profesyonel sporcu olan amatör oyuncuların rol aldığı film; Vilnius Film Festivali En İyi Film ve CICAE Sanat Sineması Ödülü, goEast Film Festivali En İyi Yönetmen ve Fipresci Ödülü, Indie Lisboa Bağımsız Film Festivali Özel Mansiyon ödüllerine sahip. Film, En İyi Yabancı Film dalında Slovakya’nın Oscar adayı. Sundance Film Festivali Oyunculuk Jüri Özel Mansiyonu, Berlin Film Festivali C.I.C.A.E Ödülü ve Panorama İzleyici ödüllerini toplayan Annemle Geçen Yaz (Second Mother), aynı zamanda Brezilya’nın Oscar adayı. Anne Muylaert’in yönetmen koltuğunda oturduğu filmde, varlıklı bir ailenin evinde hizmetçilik yapan Val’in üniversiteye hazırlanan kızının çıkagelmesi sonucu gelişen olaylar anlatılıyor. Film, son dönemde çekilen benzerleri ile kıyaslandığında sınıf çatışmasını en yalın ve en çarpıcı biçimde anlatan filmler arasında gösteriliyor. Cannes Film Festivali’nde Eleştirmenler Haftası Büyük Ödülü’nü ve Fipresci Ödülü’nü alan, Santiago Mitre imzalı, Arjantin yapımıPaulina da festivalde izlenebilecek filmler arasında. Filmde, kariyerini geride bırakarak Arjantin’in yoksul bölgelerinden birinde öğretmenlik yapmaya başlayan Paulina’nın, yörenin dinamiklerini anlama ve mücadele etme öyküsü anlatılıyor. Gezici Festival’in bu yılki iddialı filmlerinden biri de, Türkiye’deki ilk gösterimi festivalde gerçekleşecek Tikkun (Avishai Sivan). Dindar bir Yahudi olan Kudüslü Haim’in banyoda geçirdiği bir kaza sonucu sorgulamaya başladığı inançları üzerine odaklanan bu hikâye, Locarno ve Kudüs Film Festivallerinden ödüllerle döndü. Eleştirmenlere göre daha ilk filmiyle İsrail’in Lars von Trier’i olmaya aday Avishai Sivan, Tikkun’da bir inanç krizi sarmalını çarpıcı ve sert biçimde anlatıyor.
Ünlü İtalyan yönetmen Paolo Sorrentino’nun Oscar ve Altın Küre ödüllü Muhteşem Güzellik’ten (2013) sonra çektiğiGençlik (Youth), Michael Caine’in canlandırdığı besteci Fred ile Harvey Keitel’in canlandırdığı yönetmen arkadaşı Mick’i tatilleri boyunca izliyor. İki yaşlı adam, İsviçre’de lüks bir spa tesisinde ölüm, yaşlılık, sanatçılar, prostat, Miss Universe ile gençlik anılarından söz ediyor, kendilerini ve hayatı gözden geçiriyorlar. Dünya prömiyerini Cannes’da yapan ve güçlü oyuncu kadrosuyla dikkat çeken Gençlik’te Rachel Weisz, Jane Fonda, Paul Dano yan rolleri paylaşıyorlar. Altın Palmiyeli Taylandlı yönetmen Apichatpong Weerasethakul’un imzasını taşıyan Saltanatın Mezarlığı (Cemetery of Splendour), yalnız bir ev kadını olan Jenjira’nın öyküsünü beyazperdeye taşıyor. Bir grup askerin gizemli bir uyku hastalığına yakalanmasının ardından, klinikte onlara bakarak sağlıklarına kavuşmaları için çabalayan Jenjira, uyanamayan askerleri, psişik güçleri aracılığıyla yakınlarıyla temasa geçiren medyum Keng ile yakınlaşır. Filmde; gerçeklik, fantastik öğeler, rüyalar, hayaletler ve bilinçaltı iç içe geçiyor.
 
Sinemada Caz
ABD Büyükelçiliği’nin katkılarıyla hazırlanan ve ücretsiz olarak seyirciyle buluşacak olan Sinemada Caz bölümü ise Gezici Festival’in bu yılki sürprizlerinden. Bölümde, canlı performans ve turne kayıtlarını içeren kısa filmlerin yanı sıra müzisyen karakterlere odaklanan iki önemli kurmaca film yer alıyor. Seçki, ünlü film eleştirmeni ve Chicago Reader’ın eski baş sinema yazarı Jonathan Rosenbaum ile Ekhsan Khoshbakht’ın küratörlüğünde izleyiciyle buluşuyor. Sunumunu, Rosenbaum ve Khoshbakht’ın birlikte yapacağı; Geç Kalan Hüzün, Pete Kelly’nin Şarkıları, Cab Calloway Söylüyor, Black and Tan Fantasy, Ben Webster Avrupa’da, Begone Dull Care, Yağmur Yağınca ve Canlı Blues hem sinema hem de müzikseverlerin beğenisine sunuluyor. 29 Kasım Pazar günü izleyici ile buluşacak filmler, sinema ve caz dolu bir hafta sonu etkinliğine dönüşecek.
 
Özel Gösterim
Gezici Festival ve Goethe Institut Ankara işbirliğiyle bir de özel gösterim seyircisiyle buluşuyor. Alman yönetmen Ewald André Dupont imzalı 1925 yapımı sessiz film Varyete (Varieté), canlı müzik eşliğinde gösterilecek. Bu yıl restore edilen ve 2 Aralık tarihinde izleyicinin beğenisine sunulacak filme, İngiliz müzisyen Stephen Horne ve Alman müzisyen Frank Bockius performanslarıyla eşlik edecek.
 
Toplumsal Hafıza konusuna özel bir film
Festival, Toplumsal Hafıza konusuna özel bir filmle, Askıya Alınmış Zaman’la dikkat çekiyor. Arjantin’deki askeri diktatörlük sırasında kocası ve çocukları ‘kaybolan’ bir kadın, Plaza de Mayo annelerinin bir üyesi olarak 35 yıl boyunca bu olayın unutulmaması için mücadele ediyor. Alzheimer hastalığına yakalanıp bilinci yavaş yavaş kaybolmaya başlayınca ‘zaman askıya alınıyor’. Unutmak bir anlamda çektiği acıların da sona ermesine neden oluyor. Neyse ki kadının torunu çektiği belgesel ile acıların yok olup gitmesine, toplumun zaten özürlü olan hafızasının silinmesine engel oluyor.
 
Festivalin bu yılki sanatçı konuğu Işıl Eğrikavuk
Türkiye’de güncel sanat ile sinema arasında bir köprü oluşturmayı hedefleyen festivalin bu yılki sanatçı konuğu ise Işıl Eğrikavuk. Video işlerinde ve performanslarında, medyanın yaratmayı hedeflediği gösteri toplumu ile gündelik yaşam gerçekleri arasındaki tezatları vurgulayan Eğrikavuk’un çalışmaları bugüne kadar pek çok uluslararası sergide yer aldı. Gezici Festival İhtilaf Sanatı adlı bölümde, sanatçının sahte-belgesel formuna yakın beş işine yer veriyor; Karanlık Kütüphane (2006), Gül (2007), Röportaj (2008), Anı Müzesi (2010) ve Ters Köşe (2013). İzleyicisini ters köşeye yatıran bu videolar toplumsal sorunları absürd bir dille sorguluyor. Video çalışmalarının yanı sıra performanslarından parçaların ve fotoğrafların da yer alacağı gösterim esnasında Eğrikavuk, işlerinin üretim sürecini anlatacak ve izleyicilerin sorularını yanıtlayacak. Sanatçı ayrıca, Gezici Festival ve Salt Ulus işbirliğiyle 28 Kasım ve 5 Aralık tarihlerinde, Ankaralı katılımcılarla iki ayrı performans gerçekleştirecek. 28 Kasım’daki ilk performansın ardından, performans sırasında çekilen fotoğraf ve görüntüler de SALT Ulus’ta hafta boyunca sergilenecek. 5 Aralık’ta, yine SALT Ulus’ta gerçekleştirilecek ikinci performansla sergi sona erecek.
 
Kısa İyidir ve Çocuk Filmleri
Kısa İyidir ve Çocuk Filmleri bölümleri, her yıl olduğu gibi bu festivalde de yerini alıyor. Dünyanın çeşitli ülkelerinden kısa filmler, izleyicileri farklı ülkelerin yenilikçi sinemasıyla tanıştırıyor. Çocuk Filmleri ise bu yıl Norveç’ten geliyor. Kısa İyidir ve Çocuk Filmleri gösterimleri her yıl olduğu gibi ücretsiz. Çocukları bir de Canlandırma Atölyesi bekliyor. Avusturya Büyükelçiliği’nin katkılarıyla düzenlenecek atölyede, katılımcı çocuklar ilk filmlerini üretmiş olacaklar. 28 Kasım – 2 Aralık tarihleri arasında, Roland Schütz’ün ücretsiz olarak düzenleyeceği atölyeye katılmak isteyen 8-12 yaş arası minik izleyicilerin ebeveynleri festivalle iletişime geçebilirler. İlk yılından bu yana Gezici Festival’i yalnız bırakmayan ve her yıl festivale birbirinden özgün afişler sunan Behiç Ak, bu yıl da hazırladığı afişle Gezici Festival’e desteğini sürdürüyor.
 
 
 

BIR YORUM YAZIN

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir