MÜŞTEHİR KARAKAYA 
 Ela Gözler İçin Üç Boyutlu Şiir
 yorgun düşmüş kimsesizliğin ela
 sır ve sim boyutuyla bir nadas
 yaşım kemale erdiğinde
 yolkesen boğazının en dibinde
 bir şehr-i tenakuzdur
 gözlerin suları içtiği demde
 kapkara gözlerin baktığı yerde
 bir ırmak tutuşur ateşten ela
 artık serabın ruhu yok yerde
 flüt’ün kaybolduğu su kenarında
 bir nimpa tutuşup oynaşıyorken
 içimdeki yorgun argın boz atlar
 koşarak atladı derin yarları
 hüzünbazım güherçileden iksir
 kardelenden kanser ilacı yaptı
 nerede dursam mor bezirganlar
 gündüz çarşılarının efendisidir
 bir dağ yıkılır gümüşten ela
 bir şair zühre’den almış yaşını
 bir kadın koşumlu küheylan atla
 gece gündüzüne sarmış yününü
 zil-zurna ellerle esrik başını
 yol vermez dağların künhüne sarmış
 elaysa gözleri bilmiştir eller
 tutmuştur ucunu şaire vermiş
 ne çok hükümlüyüm ne çok göçmen kuş
 eksinin artıya vurduğu gongla
 avazı çıktığı kadar bağırmış
 zehirden ölçtüğü bir dirhem şokla
 bir ülke batırır kılıçtan ela
 bir adam baharı gökten indirse
 nun ve kalemi göğsüne yazar
 üç ömür elanın içinde kindir
 üç elma masaldan artakalası
 ayetler tanrı’nın yerde gezmesi
 adem’in elada yitmesidir aşk
 şimşeğin havva’ya çarpmasıdır ruh
 renklerden bir bela aramasıdır
 alamet aynada yok olması ten
 gözlerin şafağı istilasıdır
 bir adam öldürür bakıştan ela
 10 Mayıs 2012
 Asanatlar "şiirden sinemaya"
Asanatlar "şiirden sinemaya" 

 
  