Nilüfer Zontul Aktaş

NİLÜFER ZONTUL AKTAŞ Özgürlük Işığa Hevesle Başlar   oysa; sedeften sır sütunlarla ayakta duran yürek! billûr suların akışına geçit verirdi ancak titrek kuşlar konardı kemerlere özgürlük ki ışığa hevesle başlar   avazı çıkmayan bülbüller güllere sessizce okurken destanlarını! ayaklarca yoğruluyordu katılaşanlar! ellerin kesilen ferine inat…   ve ayaklar sonra yol almak istese de ufkun kızıllığındaki nadide vakte! dalgaların boynuna asılı …

NİLÜFER ZONTUL AKTAŞ Ninni   Kıpraştığın dalların ucu düşürmedi seni  Ne yağmur  Ne de rüzgâr…   Şimdi bekle  Toprağın koynunda uyuma vakti  Ap'ansız gelmedi ne tomurcuk  Ne çiçek…   Ninni söylenir her güz s'ana  Taranırsın Takvimin sessiz renginde  …      

NİLÜFER ZONTUL AKTAŞ Diriliş   bir çarmıhın gölgesi düşer İsa'dan gözlerimden yüreğime kırık bir rüzgâr sonra Meryem'in galebe çalan duasında hüzün umudu yükseklere yüklemek ne havarilerindi ne de ashab-ı kehf'in…   uyumak mıydı ümit asırları dişlerinde öğütürken an yoksa uyanmak mı öğüdün kamaştıran mucizevi karmaşası…   bir evlat hikayesinde umut/ İsmail bir nazar-ı denizde balıktı yunus…   ben rüzgarları çoktan …

NİLÜFER ZONTUL AKTAŞ   Vurgun   Işık olamamanın hadsizliğine kambur duruşlar eklendi sessiz/ kefaletsiz çıkıyor şimdi mahkûmlar…   Oruçlarda kefaretsiz öğlen ezanıyla ya da ikindi iftarları uyanır uyanmaz…   Bakamıyorum yıldızlara bir sisle sönükler ağlayan çocuklara meme yok şimdi bazılarına çok olsa da girdap var her şehrin gövdesinde nasıl da çekiyor yığınları hortumlar türemiş bilemediğim…   Işık olamamanın hadsizliği diyorum …

NİLÜFER ZONTUL AKTAŞ Temmuz ki Kınında Bekleyendi   Şimdi gök iklimin mecaz söylemi kınında bekleyen bir temmuz yakışı ürperten derin keskin…   Gözlerim dalgın olur hep gün batımlarında kadehlerce sarhoşluktur yangını…   Güneşin gittiğini hiç görmediler benden çocuk göstermedi hudutlarım.   Gece misafirdi gözyaşı misafir o dururdu dururdu o hep…   Temmuz ki kınında bekleyendi durulttuğu sevdalardan ödünç zerrelerle kor …

NİLÜFER ZONTUL AKTAŞ Umut Sevinçle   Ummadık umutlar birikti şimdi ummana Kayıklar batmadı gece yarısı Gece uçan kuşlar da gördüm sevinçle…   Fırtınanın kollarından uçtu bu gül /Avuçlarıma…   Yaramın izi annemi hatırlatsa da hep Ummadık umutlarla bir kız doğdu bugün Yanağında gamze Akarsa gözyaşı! toplasın diye   Minicik kuyular da saklar Yusufları Ve yıkar minicik damlalar büyümüş kızları…   Ummadık …

NİLÜFER ZONTUL AKTAŞ Eylül Sabahı   iyi unutamıyorum aklımda kalıyor ne varsa… hayal meyal kalsa dediklerim en çok da… avucunuzdaki ben kapınızdaki pas izi annenizin yeşil taşlı kolyesi rüzgâr vurdukça kızışan selviler…   mavi gökyüzü kayan yıldız bahçe duvarınız…   iyi unutamıyorum aklımda kalıyor ne varsa küçücük şeyler bile…   kırılan ağaçtan tahterevalliniz sonra göz ucundan damlayan bilyelere düşen gözyaşı… …

NİLÜFER ZONTUL AKTAŞ Şehirlerin Teni Dinlensin   Denizlere küçük yelkenliler ekilsin sonra buğday başaklarından tutsun çocuklar.   Ovalardan bir türkü yükselsin göğe içinden turnalar geçen ve masum gülüşlerin içli sesleri yalçın kayalıklarda yankılansın yeniden.   Ayak izlerimiz olsun toprakta ve secde izlerimiz.   Şehirlerin teni dinlensin ıssızlık yağsın kara gecelerine dinlensin yıldızları şehirlerin dinlensin gökleri mavilensin.   Güneş de dinlensin …

NİLÜFER ZONTUL AKTAŞ Şehirlerin Teni Dinlensin   Denizlere küçük yelkenliler ekilsin sonra buğday başaklarından tutsun çocuklar.   Ovalardan bir türkü yükselsin göğe içinden turnalar geçen ve masum gülüşlerin içli sesleri yalçın kayalıklarda yankılansın yeniden.   Ayak izlerimiz olsun toprakta ve secde izlerimiz.   Şehirlerin teni dinlensin ıssızlık yağsın kara gecelerine dinlensin yıldızları şehirlerin dinlensin gökleri mavilensin.   Güneş de dinlensin …

NİLÜFER ZONTUL AKTAŞ Bir De’Sen   bir de'sen ve sıcacıktı çayım . . . şeker tadında bir şiir bir de’sen karıştın içine bir de cam kenarı sıcacıktı gözlerim . . . yağmur tadında bir mavi bir de’sen karıştın içine bir de serçeler . . . şimdi yıprandıkça zaman kalır soğuk teri damla damla avuçlarımda kirpiklerimin arasında kalır bazı damlalar bir …