KADER KARA
Yar/a/dır!
Ey Sevgili!
Nemrut’un isyan kokan şehrinde,
Gecenin karanlığına yazdığım üç noktalı tümceler.
Aramızda ürkek bir atmaca gibi suskunluk,
Ürperten bir sensizlik çökeldi içime,
Umutlarım buğday başakları gibi sapsarı,
Acılarla büyüttüğüm ümitlerim susuz,
Gönlüm Hz. Yakup’un yüz sürdüğü kanlı gömlek misali,
Yitik sığırcıklar gibi ölüme çıktı yollarım.
Ben ki yağmurların bedevisi,
Dönüşüne ayarladım,
Bütün saatleri,
Akrebini zehirine…
Münzevilikte, sükûttur kurulan cümlelerin en uzunu,
Düşlerimde yara bandı anılar,
Dilimde lehçelerin en hazini,
Yakıyor boğazımı sessizlikten,
Adın düğümleniyor kalemime,
Karanlık ağından devraldığım bir sevda,
Haylaz bakışların oyuncağıdır.
Gözlerini yoklarım,
Kuşkuyu dokurken aklım.
İzbe bir tutku gibi susarsın.
Her düelloda ölen ben olurum.
Kazanan hercai dilli kalbin,
Bezgin kanatlarla dönersin belki,
Çünkü; Hayatımda naif bir taraf devrilir,
Bir duadan öbür duaya….
Not düşelim vakte tan yeri ağarırken,
“YAĞMURLAR BULUTLARIN GÜNAHINI YIKAYAMAZ,
YAĞMURLAR BULUTLARI ISLATMAZ SEVGİLİMM…”