NURKAN GÖKDEMİR 
 Derin Bir Tebessüm 
 “Yılmaz ağabeyimin hâtırasına…”
 derin bir sessizlikti
 kalp içre yaşarken 
 ve giderken 
 derin bir sessizlik…
 sonsuz iyilik
 sonsuz sevgi 
 ve deniz 
 hislerinin
 engin izleriydi
 o derin 
 tebessümlerinden
 süzülen…
 bazen de 
 incitmemek için
 kalbine gömdüğü
 kederlerin yansısıydı 
 yüzünde beliren
 o acı tebessümleri…
 hatırladıkça 
 kalbimi yakan…
 yaa melekyüzlü can! 
 göç mevsimiymiş
 meğer yaz
 göç saatiymiş 
 meğer sabah
 heyhat!
 hep amansız kaçtığım
 belkili bekleyişlerdi
 siyah düşlerimden
 isyanla savurduğum
 ölümcül sessizlik
 ve erken gidişi…
 bir mucize olsun! 
 bir mucize olsun!
 hayat kazansın diye
 bir mucize olsun!
 biz kazanalım 
 tekrar onu diye 
 nice dualar ettiğimiz
 zamanlar geçti…
 gitti can
 bitti umut
 yandı gün…
 erkenden 
 ve sessizce 
 vedalaşamadan
 tek bir söz 
 mırıldanamadan 
 duyamadan dünyayı
 gitti o yiğit adam…
 onunla özdeş 
 o eşsiz tebessümünü 
 bir daha yüzünde
 göremeden biz 
 gitti erken 
 ve sessiz
 gitti toprağa
 kimsesiz…
 biz kaybettik 
 toprak kazandı
 biz kaybettik 
 gökler kazandı
 ve evren…
 ve Tanrı…
 ardında bıraktığı
 koskoca bir boşluk şimdi
 umarsızca onu arayan
 solgun bakışlarımız 
 biçare hayallerimiz
 ve sayrı hasret
 kalplerimize sığmayan…
 kimi renkli 
 kimi de siyah beyaz 
 di’li geçmiş imleri
 o’nsuzlukta çoğalan
 onca buruk hâtıra 
 ve melek kanatları
 ve cennet kokuları
 düşlere savrulan…
 derin bir tebessüm
 ve melek kanatları
 ve cennet kokuları…
 Asanatlar "şiirden sinemaya"
Asanatlar "şiirden sinemaya" 

 
   
  
Nurkan şaire, yeni kuşak şiirimizin parlayan yıldızı.
Her harf-kelime ve satırı, sayfa değil kafa dolsun diye özenle seçilmiş-dizulmiş.
Hayranı ve takipcisiyim.
Alkışlar & Başarılar
Bu güzel sözler için çok teşekkürler
sevgili Bahti Bass.esenlikle…