NECATİ SARICA

Felek, Kalem Ve Yazı Ya da 18. Sahne

NECATİ SARICA Felek, Kalem Ve Yazı Ya da 18. Sahne   “Hüseynik’ten çıktım şeher yoluna, Can ağrısı tesir etti koluma,  Yaradanım merhamet et kuluna Yazık oldu yazık şu genç ömrüme  Bilmem şu feleğin bana cevri ne.”   18. SAHNE:   Karıncanın kırılan ayağından bir şiir kara. Süs havuzları deniz olunca çocukluğuma paslı bir …

Devamı...

Bir Sabah Şaşırması Ya da 15. Sahne

NECATİ SARICA Bir Sabah Şaşırması Ya da 15. Sahne   Kanadım yok uçamıyorum bir de kolum yaralı. Kanadıklarım o kadar çok ki… Söyleyemiyorum dilim yaralı.   15. SAHNE:   Doktoruma dönüp soruyorum Brusella olabilir mi yoksa …

Devamı...

Nietzsche’nin Sesi Ya da 13. Sahne

NECATİ SARICA Nietzsche’nin Sesi Ya da 13. Sahne   Hegel her ne kadar biçime değil konumun önemine vurgu yapsa da ben şiirde daha çok ve en çok biçime önem veriyorum. Ne anlatıldığı değil nasıl anlatıldığı önemli. …

Devamı...

Olasılıklar ve Karşıtlıklar Ya da 11. Sahne

NECATİ SARICA Olasılıklar ve Karşıtlıklar Ya da 11. Sahne   Eski Yunanlılar dünyaya kozmos demişler. Bu tanımlamanın kaynağındaki itici güç onların optimist dünya görüşündendir. Dendir!… Ve mutlak zannettiğimiz bütün inançlarımızın belirsizlik kenarında cüzi bir inançsızlık vardır. …

Devamı...

Hıçkırığın Arkasında Ya da 10. Sahne

NECATİ SARICA Hıçkırığın Arkasında Ya da 10. Sahne   Mozart'ın sesi çıkmıyor, yaran çok derin, sızan kanın renginde sesi boğuluyor. Faust ne kadar somut durursa, Mozart solan bir gülün solgunluğunu içselleştiren bir mücerrettir. Ve bu vahşi …

Devamı...

Çok Sesli Bir Deli Ya da 9. Sahne

NECATİ SARICA Çok Sesli Bir Deli Ya da 9. Sahne   Baş yastığı kendisine eş olmayan bir adamın uykuları her zaman tedirgin ve rüyasızdır. Bu adam için tek tedbir türkülerdir belki biraz caz. Yaşasam ne olacak …

Devamı...