Şibli’nin Gülü

BANU SANCAK Şibli'nin Gülü

BANU SANCAK
Şibli'nin Gülü
 
Anahtarım zay oldu, kilit kırdım eyvâhla
Gönlüme kadem bastım, mihman olan seyyahla
Kendim ile kendime, döndüm durdum semâhla
Menzilime râh ettim, âlemi O'nda gördüm.
 
Kabil’in attığı taş, kaç kez kıyar Habil'e
Ağzımı dayamışken, göğsündeki sebile
Canı kaldırıp attım, dünya denen zebile
Varlığı ervah ettim, Ademi O'nda gördüm.
 
Çırpındığım berzahta, müşkül olsam n'ola ki  
Ateşten parmaklarla, kâkül yolsam n'ola ki
Bahçemdeki güllerle, bir bir solsam n'ola ki
Derdimle nikâh ettim, çâremi O'nda gördüm.
 
Suretimdeki nazar, gözümdeki fer bela
Tutup alnımdan öptü, beni gören her bela
Dedim ki; bundan böyle, dünya bana Kerbela
Yüzümü siyah ettim, mâtemi O'nda gördüm.
 
Kendim yazdım sanırken, gönderdiğim mektubu
Titrime kurban verdim, içimdeki meczubu
Benmişim bilemedim, bu savaşın mağlubu
Kelâmı silah ettim, kalemi O'nda gördüm.
 
Hallaç'ın darağacı, çağları karalasın
Beyazıt-ı Bistami, yolları aralasın
Şibli'nin attığı gül, oy! beni yaralasın
Ömrüme bin âh ettim, vademi O'nda gördüm.
 
14 Eylül 2021
 

 

2 Yorum

  1. Çok güzel bir şiir diğer şiirlerin gibi başarılarının devamını dilerim benim güzel arkadaşim

  2. Tayyib Atmaca

    Tebrik ederim kardeşim güzel bir şiirdi.

BIR YORUM YAZIN

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir