Sarışın Bomba Filmi Sinemalarda

Çizgi Romandan
Sinemaya Uyarlanan
Sarışın Bomba Filmi
Sinemalarda
 
Güney Afrikalı oyuncu Charlize Theron'un, başrollerini James McAvoy, John Goodman, Sofia Boutella ve Bill Skarsgard ile paylaştığı aksiyon türündeki "Sarışın Bomba" haftanın en iddialı yapımlarından.
 
Vizyona giren ve yönetmen koltuğunda David Leitch'in oturduğu film, İngiliz gizli servisi MI6'in en yetenekli ajanlarından olan Lorraine Broughton'ın maceralarını konu ediniyor.
 
"The Coldest City" adlı çizgi romandan sinemaya uyarlanan ve Kurt Johnstad'ın kaleme aldığı "Sarışın Bomba"nın yapımcılığını ise Theron ile A.J. Dix paylaşıyor.
 
Filmin Konusu
 
Lorraine Broughton MI6'in en ölümcül suikastçısıdır. Kaçış ustalığı ve yakın dövüşteki yeteneğiyle bilinmektedir. Soğuk savaş sırasında bir ajanın öldürülmesini araştırmak ve eksik ajanlar listesini bulmak için Berlin'e gönderilir. Yeni görevi için Berlin istasyon şefi David Percival ile işbirliği yaparlar ve ikisi gerilim dolu büyük bir aksiyona atılırlar. Ancak Lorraine'in gelişi gizli kalmayacaktır. Tehlikeli suikastçı kısa sürede kendisine tuzak kurulduğunu anlar. Bunu yapan teşkilatın içinden biridir. Lorraine artık kendi hayatı ve değer verdiği herkes için bu tuzağın içinden kurtulmalı ve gizemi çözmelidir…

Film için Notlar
 
İlk ismi uyarlandığı çizgi romanla aynı The Coldest City (En Soğuk Şehir) olan ve daha sonra Atomic Blonde (Sarışın Bomba) olarak değişen, baştan beri dişi John Wick olarak lanse edilen film nihayet vizyona girdi.
 
Başrolüne 41 yaşındaki Charlize Theron’u yerleştiren Atomic Blonde, John Wick ile aynı kişilerin elinden çıkma. Dolayısıyla baştan beri estetik yönü kuvvetli bir aksiyon bekleniyordu ve umulduğu gibi de oldu. Sarışın Bomba, tam olarak umulan tatta ve dokuda bir film.
 
Charlize Theron bir kadın oyuncu olarak beenilen bir isim, ilerleyen yaşına rağmen böylesi bir rolün altından kalkmak herkesin harcı değil. Ne Charlize Theron Atomic Blonde’da, ne de Keanu Reeves John Wick’te Kasımda Aşk Başkadır’da hatta Şeytanın Avukatı’ndaki hallerinden çok da farklı değiller, zaman onlar için akmıyor sanki.
 
Sarışın Bomba filminde zaman1989’un Kasım ayı. Soğuk Savaş’ın ortasında Berlin Duvarı’nın yıkılmasından iki hafta önce gizli görevdeki bir MI6 ajanının öldürülmesi ve üzerinde casusların kimliklerinin yer aldığı bir liste taşıyor olması, İngiltere istihbaratını harekete geçirir ve CIA ile ortak bir görevde oldukça deneyimli bir ajan olan Lorraine Broughton görevlendirilir. Lorraine Berlin’e gidecek ve listeyi ele geçirmek için her şeyi yapacaktır. Ancak işler tabii ki süt liman gitmez ve kovalamaca başlar.
 
The Americans izleyenlere çok da yabancı gelmeyecek bir ortamın kapılarını açan film, dönemin kaosunu yansıtmakta oldukça başarılı. Aksiyonun gerekliliklerini tek tek yerine getiren filmin, neredeyse falsosu yok. Bitti derken başlayan sürprizleri de cabası. Sarışın Bomba’ya salt dişi John Wick olarak bakmak, filme oldukça haksızlık olur, çünkü karşımızda sinematografisi, senaryosu, ışık kullanımı, oyuncu seçimi ve müziği ile dört dörtlük bir film var. Leitch’in profesyonel dublörlük geçmişi Sarışın Bomba’da da dövüş sahnelerinin estetikliği ile kendini gösteriyor.
 
Filmde  yönetmen David Leitch’in Tarkovsky’nin Stalker’ına yaptığı gönderme de elbette gözlerden kaçmıyor. Lorreine’in saklanmak için girdiği sinemada oynayan film Stalker’ın ta kendisi.
 
Filmin bir diğer parlayan isimleri ise kuşkusuz Sofia Boutella ve James McAvoy.
 
 

BIR YORUM YAZIN

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir