Necati Kanter tarafından kaleme alınan “Bizim Şehrin Divaneleri” sokağımızın, mahallemizin süsü olan, kimi zaman ibretli bir sözle dikkatimizi çeken, kimi zaman aykırı bir duruş ile bize bir şeyler ifade eden “divaneleri” özellikle de Elazığ’ın, Harput’un divanelerini anlatıyor.Bizim Şehrin Divaneleri’nden bir bölüm:
“Bir Ağustos gecesi… Musa Kazım Efendi Saray Camii İmamı olan ulemadan Hacı Tevfik Efendi ile birlikte Vali Fahribey Caddesinde kendi evlerine doğru giderken iki lüleli çeşmeye yakın yıkık bir duvarın dibinde uzanmış, elinde şarap şişesi, ufak ufak demlenen Fehmi Babaya doğru yürür. Cebinden para çıkarır, gülümser, biraz sohbet eder, hatta şakalaşır, parayı avucuna sıkıştırırken takılı kalır gözleri gözlerine.
Yoluna devam ederken seslenir;
“Yeter mi Fehmi ?”
Ses çıkarmaz.
Yutkunur, yanıtı derin bir iç geçirme olur.
Arkadaşı “caiz mi?” diye sorduğunda;
“Biz verelim… Biz verelim efendi!. Hoştur bunlar hoş!…”
İşte ne olduysa o gün oldu Fehmi Baba’ya.
O gittikten sonra uzun uzun bakar Kazım Efendi’nin ardından. Başını avuçları arasına alır, olduğu yere çömelir. Elini terleyen alnında gezdirir, gözleri bulutlanır, dolukur, hüzünlenir, ağlayacak gibi olur. Sonra ayağa kalkar ağır aksak adımlarla ilerler, elindeki şarap şişesini çeşmenin taşına çalar.
Rivayet odur ki bu hadiseden sonra Fehmi Baba bir daha ağzına içki sürmez. Eli tespihli, dizi seccadeli, tövbekâr bir zat olur. Ölünceye kadar da Musa Kazım Efendi’nin hizmetinde bulunur.”
__________________________________
Necati Kanter; 20 Şubat 1949 tarihinde Elazığ’da doğdu. İlk ve orta öğrenimini Elazığ’da; Yüksek öğrenimini 1975 yılında Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesinde tamamladı. Sivrice Lisesi, Elazığ İmam Hatip Lisesi, Afyon Endüstri Meslek Lisesinde öğretmenlik, Tunceli İli Pertek ilçesinde Milli Eğitim Müdürlüğü görevlerinde bulundu. Fırat Üniversitesi İlahiyat fakültesinde “Türk İslam Edebiyatı” uzmanı olarak görevinde iken 2008 yılında emekli oldu. Necati Kanter “Bizim Külliye” kültür ve sanat dergisi kurucuları arasında yer aldı. Öykü ve oyun yazma çalışmaları Fakülte yıllarında başladı. Öykü ve yazıları Günışığı gazetesi, Fırat Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, Muştu, Türk Edebiyatı, Berceste, Kültür Dünyası, Yedi İklim, Harput Çırası ve Bizim Külliye dergilerinde yayımlandı.
Asanatlar "şiirden sinemaya" 