Hece Taşları Dergisinin 39. Sayısı

Hece Şiirleriyle
Dolu Dolu
 
Hece Taşları
Dergisinin
39. Sayısı Çıktı
 
Tayyib Atmaca’nın Genel Yayın Yönetmenliğinde çıkan, yine hece şiirleriyle dolu dolu olan “Hece Taşları” şiir dergisinin 39. sayısındaki isimler:
 
C. Ünaldı Hasannebioğlu, Hüseyin Kaya, Ahmet Efe, Ahmet Yalçınkaya, Nuri Peksöz, Erdal Noya, Erol Koca, Ali Kemal Mutlu, Köksal Cengiz, Prof. Dr. Saim Sakaoğlu, Seadet Qerib, Mehmet Sarmış, Halit Yıldırım, Hasan Kavruk (Hiç), İlhami Bulut, Halil Bozdoğanoğlu, Mirvarid Dilbazi, Hızır İrfan Önder, Ali Rıza Kaşıkçı, Ahmet Arslan, Esat Anık, Fikret Görgün, Lütfü Kılıç, Metin Acıpayam, Musa Serin, Mustafa Ayvalı, Orhan Uyanık, Ümit Bayram Yalçın, Yasin Mortaş.
 
“Hece Taşları” dergisinin 39. sayısında yer alan Cumali Ünaldı Hasannebioğlu’nun “Kendim İçin Gazel” şiirini ve Tayyib Atmaca’nın “Elli Altı Yılı Yığdım Harmana” yazısını tadımlık olarak alıntıladık, aşağıda okuyabilirsiniz.
 
CUMALİ ÜNALDI HASANNEBİOĞLU
Kendim İçin Gazel
 
Garib oldun bu dünyada bir âh diyeli
Yele verdin sudan aldın eyvâh diyeli
 
Ara rûh-u yârı dağ-ı devrân içinde
Bulduğun var mı yitiği ervâh diyeli
 
Demir âsa, demir çarık giymektir bedel
Varılmaz mı ol mecrûha hemrâh diyeli
 
Bir yüreğin var idi cân bezm-i ezelde
Yana yana kandil oldu dûzâh diyeli
 
Nice sehiv secdesi yaptırır adama
Bir sevdân olur mu başka Allah diyeli(*)
 
Yok idi böyle bir gazel sen demeseydin
Susup kaldı şûarâ yâr vallâh diyeli
 
Bak yurdunu buldun cumali nedir keder
Garib oldun bu dünyada bir âh diyeli
 
 
Fethiye, 11 Mart 2018
Sabah namazından önce
 
(*) Bu beyit, sabah namazından sonra eklenmiştir.
 
TAYYİB ATMACA
Elli Altı Yılı Yığdım Harmana
 
Hani can deyince can işitirdik, ne selam ne kelam aleykümselam, herkes her gün uzaklarla kunuşur, yakınında yer sarsılsa duyan yok, gündüz uyur gecelere uyan yok, kendimizden ötelere gideriz, yakınımız selam vermekten korkar, komşularda ateş yanar kül olmaz, hasret telefonun öbür ucunda, pencereler uzaklara açılmaz, herkesin içi bir barut fıçısı, nerede ne zaman patlar bilinmez.
 
Partilere fırkalara bölündük, kendimizi kandırmakta mahiriz, dilimizin tadı tuzu kalmadı, insan sözcüğünün içi boşaldı, herkes birbirinin sırtında yürür, birbirinden fazla herkesin yükü, herkes her gün avuçlayıp dünyayı, nefsi ekseninde dolanır durur, ne gece gecedir ne gündüz gündüz, her gün sıfır üretiriz durmadan, her gün tüket tüket nereye kadar, sıra kendimize geldi gelecek.
 
Zahirde varsıllar gizliden geda, kimse etmez canı canana feda, binen binip gitti iyi atlara, kaç gece kaç gündüz baktım yollara, bütün yollar bende başlayıp bitti, kanım kaç baharda çavlana döndü, kaç kez yapraklarım açtı döküldü, varlıkta yoklukta sınıfta kaldım, kendimden kaçtıkça kendime geldim, bir hoş seda bestelemek istedim, elli altı yılı yığdım harmana, sürdüğümde ne çıkacak bilemem.
 
Tebessümler sahte çiçekler naylon, gönül acıkınca ne yer ne içer, insan nasıl yaslanır bir insana, sevinç nasıl paylaşarak çoğalır, acı kaça bölünürse azalır, hangi türkü yaraları sağaltır, efkâr bulutları nerde dağılır, nereye kaçarız kimden kaçarız, nerede solarız nerde açarız, her gün aldatanlar bir gün aldanır, sıyrılır çıkarız tüyden telekten, bir gün kanatlanıp burdan uçarız.
 
 

BIR YORUM YAZIN

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir