Başı Sağolsun
Şair ve Yazar
Emirali Yağan
Vefat Etti
Fransa’da yaşayan şair ve yazar Emirali Yağan vefat etti
Uzun süredir tedavi gören şair ve yazar Emirali Yağan vefat etti. Fransa ve Türkiye'de yaşayan Yağan’ın memleketi Dersim’de defnedilmesi bekleniyor.
Emirali Yağan; 1958’de Dersim’de doğdu. Ankara Eğitim Enstitüsü ve Paris 8 Üniversitesi Modern Yazın Bölümü’nü bitirdi. 1980 askerî darbe yıllarında siyasal nedenlerle hapis yattı. Mamak’ta kaleme aldığı ilk şiirlerini Urmiye Mavisi adıyla 1989’da kitaplaştırdı.
Diğer şiir kitapları:
Şarkılar Ülkesi (Cahit Sıtkı Tarancı Şiir Ödülü 1990)
Gitmek Bir Uzun Öykü (1995)
Evvel Zaman Şiirleri (2003)
Sahra, Sanrı ve Sara –Aylak Dizeler– (2007)
Ve Denizi Kar Tuttu (şiir albümü, 2002)
Silva Gabudikyan’ın Şarkıların Şarkısı adlı eserini Raffi Hermonn’la birlikte Ermeniceden Türkçeye çevirdi (2002). Cemal Taş’ın derlediği Abdullah Gündüz’ün Vasiya Mı –Fecir, Alacakaranlık ve Ömrüm– (2006) ve yine Cemal Taş’ın derlediği Dağların Kayıp Anahtarı-Dersim 1938 Anlatıları’nı Kırmançkîden Türkçeye çevirdi (2010).
Dersim Tertelesi’ni konu alan “Qelema Sure/Kırmızı Kalem” (2009) ve devamı niteliğindeki “Kara Vagon” (2011) belgesellerine metin yazarlığı yaptı.
Yayımlanmamış dosyası Ne El Dorado Ne İthaka’nın da içinde yer aldığı toplu şiirler (1985-2021) kitabı Gitmek Bir Uzun Öykü, Kasım 2021’de yayımlandı.
Piya Yayın Kolektifi’nin kurucuları ve süreli yayınlarının editörleri arasında yer aldı. Şiirleri farklı müzisyenlerce bestelenip seslendirildi, değişik dillere çevrildi, yerli-yabancı antoloji, dergi ve gazetelerde farklı türde eserleriyle yer aldı. Son kitabı Her Yerden Hiçbir Yere adlı kitabı geçtiğimiz günlerde yayımlandı.
Bir EMİRALİ YAĞAN Şiiri
EMİRALİ YAĞAN
Delori
kimliksizliğimiz
kimsesizliğimiz delori
Media gecelerinde ay karanlığı
pusatsız uykuların özlemi
tütün ve kavdır delori
duru bir aşk söylencesinde
sabahlara ulanan
ayrılığa döner yüzünü
ele vermez kederini delori
gözlerinin ferinde Urmiye mavisi
uzanır Aladağlar'dan Musul ötesine
bakar öyle uzak, uzaktır kendisine
dolanıp Munzur Fırat serinliğini
akar bütün yollar öznesine
beyhude dönen deşirmen
küllerini öğüten delori
bekler kınında paslı cembiyeler
bel verip ala karlı uçurumlara
dağılır ılgımlara duman duman
kara boran düşer de yollarına
çığlara karışır vay delal
has ölümler sınanır
sakınır gazabından delori
ve sonra savrulur sınır boylarına
ardı sıra siyanür yağmurları
hardal rüzgarları
çılık katarları
cembiyeler ve jandarmalar
bin yıldır kuşatma altında
çalara mahsur şivandır delori