Bahaettin Karakoç
Vefat Yıldönümünde
Anılıyor

Karakoç, rahatsızlığı nedeniyle kaldırıldığı Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Bölümünde yapılan müdahaleye rağmen 16 Ekim 2018'de hayatını kaybetmişti
Bahaettin Karakoç; 5 Mart 1930 tarihinde Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesinde dünyaya geldi. Beş erkek, dört kız çocuğu olan Karakoç, İlköğrenimini köyünde tamamladı. Adana-Düziçi Köy Enstitüsü'nde okudu. Ankara, Hasanoğlan Köy Enstitüsü'nden mezun oldu.

Karakoç, kendi deyişiyle, ölünceye kadar yakasını bırakmayacak olan şiirin rüzgarına da öğrencilik yıllarında yakalandı.
Hatırda kalıcı, duygu ve düşünce yüklü, sanat değeri yüksek şiirleriyle üne kavuşan Karakoç'a "Beyaz Kartal", "Türk Şiirinin Dede Korkut'u" ve "Türk Şiirinin Türkmen Dervişi" gibi unvanlar verildi.

Memuriyete 29 Ağustos 1944'te başlayan şair, Kahramanmaraş'taki sağlık kuruluşlarında 32 yıl 8 ay sağlık memuru olarak çalıştıktan sonra kendi isteğiyle 1982'de görevinden emekli oldu.
Karakoç'un kaleme aldığı ilk şiiri "Cela Köyü", henüz 12 yaşındayken 1942'de Yurt gazetesinde yayımlandı.
Türk şiirine ve halk müziğine "Mihriban" gibi birçok önemli eserleri kazandıran şair Abdürrahim Karakoç'un ağabeyi olan Bahaettin Karakoç, şiirde biçimi bir enstrümana benzettiğini her fırsatta dile getirdi.

1983'te Kayseri Sanatçılar Derneğince yılın şairi seçildi. "Bir Çift Beyaz Kartal" adlı kitabıyla 1986'da şiir dalında Türkiye Yazarlar Birliği ödülünü aldı.

Kültür ve Turizm Bakanlığınca, 1989'da Struga Uluslararası Şiir Akşamları Festivali'ne gönderildi ve festivalde tebliğ sundu.
Diyanet Vakfınca 1991'de düzenlenen "münacat" yarışmasında "Beyaz Dilekçe" isimli şiiriyle birincilik ödülü aldı. 1993'te "Türkçenin Uluslararası 2. Şiir Şöleni" için gittiği Kazakistan'ın Almatı şehrinde "Büyük Abay Ödülü" aldı. 1997’de Malatya Büyükşehir Belediyesinin açtığı "Malatya" konulu şiir yarışmasında birincilik ödülü aldı. Tarsus Belediyesince düzenlenen "Karacaoğlan Şelale Şiir Akşamları" etkinliklerinde her yıl bir şaire verilen "Karacaoğlan Onur Ödülü" 2004'te Karakoç’a verildi. İstanbul Küçükçekmece Belediyesince 2011'de "Onur Ödülü", İstanbul Sultanbeyli Belediyesince 2012'de "Türk Şiirine Hizmet Ödülü” verildi. Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesince (KSÜ), 2014'te "fahri doktora" unvanı verildi.
Bir kaza sonucu 2015'te beyin kanaması geçiren Karakoç, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Tıp Fakültesinde ameliyat edildi.
Şair Karakoç'un adına, Türk edebiyatına katkılarından dolayı,. 2015'te Bahaettin Karakoç İlkokulu yaptırıldı.
Türkiye Yazarlar Birliği tarafından "2015 Yılı Yazar, Fikir Adamı ve Sanatçıları Ödülleri” kapsamında "Üstün Hizmet" ödülüne layık görüldü.
Karakoç'un şiir, hikâye ve yazıları Hisar, Varlık Yıllığı, Türk Edebiyatı, Dolunay, Doğuş Edebiyat, Milli Kültür, Kültür ile Sanat gibi çok sayıda sanat ve edebiyat dergisinde yayımlandı.
Halk şiirine daha yakın olan şiir anlayışını son dönemlerinde modern tarzla birleştirip kendine özgü yeni bir çizgi ortaya koymayı başardı. Karakoç'un birçok şiiri, farklı formlarda bestelendi.
Karakoç, rahatsızlığı nedeniyle kaldırıldığı Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Bölümünde yapılan müdahaleye rağmen 17 Ekim 2018'de hayatını kaybetti.
Eserleri
Mevsimler ve Ötesi (1962)
Seyran (1973)
Sevgi Turnaları (1975)
Ay Şafağı Çok Çiçek (1983)
Kar Sesi (1983)
Zaman Bir Beyaz Türküdür (1984)
İlkyazda (1984)
Bir Çift Beyaz Kartal (1986)
Menzil (1991)
Uzaklara Türkü (1991)
Güneşe Uçmak İstiyorum (1993)
Şiir Burcunda Çocuk (Antoloji- H. Özbay ve M. Tatçı ile beraber–1993)
Beyaz Dilekçe (1995)
Güneşten Öte (1995)
Dolunay Şiir Güldestesi (1996)
Leyl ü Nehar Aşk (1997)
Aşk Mektupları (1999)
Ihlamurlar Çiçek Açtığı Zaman
Ay Işığında Serenatlar (2001)
Sürgün Vezirin Aşk Neşideleri (2004)
Ben Senin Yusuf’un Olmuşum (2006)
Barış Çağrısı Şiirleri-Dünya Barışına Çağrı Grubu-Meneviş Yayınları (2009)
Bir Bahaettin Karakoç Şiiri
BAHAETTİN KARAKOÇ
Ihlamurlar Çiçek Açtığı Zaman
Dilimde sabah keyfiyle yeni bir umut türküsü
Kar yağmış dağlara, bozulmamış ütüsü
Rahvan atlar gibi ırgalanan gökyüzü
Gözlerimi kamaştırsa da geleceğim sana
Şimdilik bağlayıcı bir takvim sorma bana
-Ihlamurlar çiçek açtığı zaman.
Ay, şafağa yakın bir mum gibi erimeden
Dağlar çivilendikleri yerde çürümeden
Bebekler hayta hayta yürümeden
Geleceğim diyorum, geleceğim sana
Ne olur kesin bir takvim sorma bana
-Ihlamurlar çiçek açtığı zaman.
Beklesen de olur, beklemesen de
Ben bir gök kuruşum sırmalı kesende
Gecesi uzun süren karlar-buzlar ülkesinde
Hangi ses yürekten çağırır beni sana
Geleceğim diyorum, takvim sorma bana
-Ihlamur çiçek açtığı zaman.
Bu şiir böyle doğarken dost elin elimdeydi
Sen bir zümrüd-ü ankaydın, elim tüylerine deydi
Sevda duvarını aştım, sendeki bu tılsım neydi?
Başka bir gezegende de olsan dönüşüm hep sana
Kesin bir gün belirtemem, n`olur takvim sorma bana
-Ihlamurlar çiçek açtığı zaman.
Eski dikişler sökülür de kanama başlarsa yeniden
Yaralarıma en acı tütünleri basacağım ben
Yeter ki bir çağır beni çiçeklendiğin yerden
Gemileri yaksalar da geleceğim sana
On iki ayın birisinde, kesin takvim sorma bana
-Ihlamur çiçek açtığı zaman.
Bak işte, notalar karıştı, ezgiler muhalif
Hava kurşun gibi ağır, yağmursa arsız
Ey benim alfabemdeki kadîm Elif
Ne güzellik, ne de tat var baharsız
Güzellikleri yaşamak için geleceğim sana
Geleceğim diyorum, biraz mühlet tanı bana
-Ihlamurlar çiçek açtığı zaman.
Ihlamurlar çiçek açtığı zaman
Ben güneş gibi gireceğim her dar kapıdan
Kimseye uğramam ben sana uğramadan
Kavlime sâdıkım, sâdıkım sana
Takvim sorup hudut çizdirme bana
Ben sana çiçeklerle geleceğim
-Ihlamurlar çiçek açtığı zaman.
Bahaettin Karakoç Vefat Yıldönümünde Anılıyor