Rençber Aziz
Vefat Yıldönümünde
Anılıyor
Zazaca müziğin ve edebiyatın önemli isimlerinden, şair ve müzisyen Rençber Aziz vefat yıldönümünde anılıyor
Rençber Aziz, 31 Temmuz 1988 yılında Almanya’nın Hannover kentinde yüksek bir binadan sebebi hala da bilinmeyen bir şekilde ‘düşerek’ genç yaşta hayata veda etmişti.
Cenazesi, Bingöl’deki köyünde toprağa verilen Rençber Aziz’in mezar taşında kendi isteği ile, “Ey yolcu dur! 32 sene boyunca aydınlığın yüzünü görmedim. Aydınlığın değerini bil” yazılıdır”
Rençber Azîz; gerçek adıyla Mehmet Hanefi Berdibek, 1955 yılında Bingöl’ün Aşağı Akpınar köyünde dünyaya geldi. Erken yaşta geçirdiği bir göz rahatsızlığı nedeniyle görme yetisini kaybetti. Bu durum, onun müzikle ve sözlü kültürle daha derin bir bağ kurmasına vesile oldu.
Çocukluğunda ailesiyle birlikte Bingöl’e taşındı ve 1968 yılında medrese eğitimine başladı. Hafızlık eğitimi aldıktan sonra İstanbul’a gitti ve burada Çemberlitaş Mevlithane Mektebi’nde eğitimine devam etti. İstanbul’da Altı Nokta Körler Cemiyeti ile tanışarak kabartma yazıyı öğrendi.
1971 Bingöl depreminde annesini kaybetmesi, hayatında derin bir iz bıraktı. Bu acı olay, eserlerine de melankolik ve derin bir duygusal ton kazandırdı. Müziğe olan ilgisi İstanbul’daki yıllarında daha da gelişti. Bağlama çalmayı öğrenen ve beste yapmaya başlayan Rençber Azîz, halkının acılarını, umutlarını ve özgürlük özlemlerini müziğine yansıttı.
1977 yılında siyasi propaganda yaptığı gerekçesiyle tutuklandı ve 7 ay 9 gün hapis yattı. Serbest bırakıldıktan sonra üzerindeki baskılar nedeniyle 1978 yılında Almanya’ya iltica etti. Almanya’da müziğini sürdürerek Zazaca müziği ve edebiyatı tanıtan eserler üretti.
Rençber Azîz, Zazaca, Kurmanci ve Türkçe eserlerden oluşan şarkılarıyla tanındı. İlk albümü “Hesreta Azadî” (Özgürlük Hasreti), onun sanat yaşamında önemli bir dönüm noktası oldu. “Brao”, “Ez Xortê Kurdim”, "Dılı Dılo" ve “Way Way Ninna” gibi eserleri, halkının sesi olmayı başardı ve Zazaca müzikte derin izler bıraktı.