ALPER GENCER 
 Kuyudakiler
 işte karanlık inmiş görkemli alnacına
 sırtında sevdiğinin sapladığı bıçaklar…
 gece olmuş
 vurulmuş saz
 sınırları ve duvarları aşamıyor çocuklar
 1. alnacını görkemiyle çatan kim?
 bu kadar kendinle gezme ne olursun
 göğsündeki kara duman
 sebebi olduğu rüzigâr ile dağılacak
 kader
 zarlarını çoktan attı
 mesela şu sübyan
 sırf padişah sulbünden diye boğdurulacak
 2. sırtını sevdiğine bıçaklatan kim?
 yani ellerinle itmedinse kendini aşağıya
 ahlak düşkünleri
 ve kör kasaturacılar yüzünden
 sırf kan çıkmasın diye cemiyetten gizlenmek
 nezakettendir
 suçlu arıyorsan boşuna
 suç dengesini çağırır
 insan
 sırtını bıçaklara saplarken
 içeriden dışarılara bağırır
 sınırlara ve duvarlara işeyen çocukların olsun senin
 madem vurulmuş saz
 geceler boydan boya sana türküdür yar
 o ayakta gezdirdiğin mezar
 yok olduğun kadar yok
 var olduğun kadar var
 3. şirktir git şu seni seviyorumlardan
 ah şu aynaları korkulara denk koyan kuyusuzluk
 yusuf’suz bir züleyha’ysan daha
 bahtın serpilmemiş bir karadır
 ölüm ecel ecel gelmezse eğer
 güzellik fanilere yaradır
 Asanatlar "şiirden sinemaya"
Asanatlar "şiirden sinemaya" 


