SELAHATTİN YILDIZ

Eve Göçüş

SELAHATTİN YILDIZ Eve Göçüş   İnsanoğlunun sığınma ihtiyacının; ağaç kovuğu, mağara ve çadırdan, apartman ve rezidanslara kadar uzanan bir yol hikayesi vardır. Önceleri göçebe yaşardı tüm ırkların atası. Tüm doğallığını yanında taşır ve gittiği yeni yerlere …

Devamı...

Hatme Kokulu Anneler

SELAHATTİN YILDIZ Hatme Kokulu Anneler   “Bu yazıyı izlediğim kısa filmin etkisiyle yazdım. İki öksüz kardeşin birbiriyle konuşurken annelerini hatme çiçeğine benzetmeleri…”   Yüreğim kanıyor anne yüreğim kanıyor. Dudağım her anne dedikçe yarılıyor. Kalbim her anne …

Devamı...

Lambaya Püf De

SELAHATTİN YILDIZ Lambaya Püf De |ÖYKÜ|   “Dedemin anısına”   Kalbur saman içindeyken zaman evveli gösteriyordu. Kağnı arabasının üzerinde uzunca bir yolculuk sonunda köylerine kavuşmuşlardı sonunda. Mahbup hanım kızları Hanım, Arife ve oğlu Ali’yle…   Seferberlik …

Devamı...

Nuh mu Hulusi mi

SELAHATTİN YILDIZ Nuh mu Hulusi mi   Kitabi bilgiler ışığında kavimlerin yaşadığı olayları hikâye anlatımında okuyoruz. İyilerle kötüler hep vardı. Genlerin birbirini takip etmesiyle kötüler ve iyiler birçok kez birleşti.   İyilerden kötüler kötülerden iyiler doğmaya …

Devamı...

Kim Nerenin Yerlisi

SELAHATTİN YILDIZ Kim Nerenin Yerlisi   Kopuşlar insanı ayak izlerinden yakalar. Her izin bir ardılı vardır kendini hatırlatan. Sanırım Tolstoy’un bir romanındaydı. Genç bir kızın dağ köyünden şehre inişindeki ürkekliğine gidiyor hafızam. Sonra meşhur bir fotomodel …

Devamı...

Kırız Ali

SELAHATTİN YILDIZ Kırız Ali   “Dedemin anısına”   Bahar gelmiş çiçekler kelebeklerle birlikte renk cümbüşü yarışındaydı. Köye yeni gelen çoban hayvanları otlatmaya çıkarmıştı. Köy kızları evlerinin önünde çamaşır seriyordu. Ekinler yeşermiş ve boy vermişti. Hava ise …

Devamı...

Taşları Yontmak

SELAHATTİN YILDIZ Taşları Yontmak   “Yürümeye devam et yol insanı terbiye eder”   Kafamda bir tuhaflık. İçindeki labirentte fareler geziniyor hiç susmayan seslerle. Bazen de taşların birbirine vurduğu gibi sesler geliyor. Şimdi nasıl söylesem bilmiyorum. Ama …

Devamı...

Hüzün ve Tebessümle

SELAHATTİN YILDIZ Hüzün ve Tebessümle   Hastane bahçesinde piknik sandalyesinde öylece oturuyorum. Çimlerin çoğu yeşil azı sararmış. Sol elimde sigara, içimde hafif bir dünya ağrısı ve önümde çimlerin üzerinde hayalen uçuşan sarı siyah kelebekler…   Nedense …

Devamı...

Eylül Sarısı

SELAHATTİN YILDIZ Eylül Sarısı   Mevsimler kur yapıp birbirini mecalsiz takip ederken kendine özgü rengiyle devrimle geliyor Eylül. Yer, gök ve insanın kuytu tünellerine binlerce yıllık hazin’esiyle usulca sızıyor.   Eylül ayrılıkların ayı der hep eskiler. …

Devamı...

Gramofon Yutmuş Çocuklar

SELAHATTİN YILDIZ Gramofon Yutmuş Çocuklar   Deklanşörler Ortadoğu’dayken mega piksel ölçülerinin bir önemi kalmıyor. Bütün resimler ikinci dünya savaşı gibi. Kız çocuklarının hayat arayan gözleri savaş muhabirlerinin karesinde. Dumanlar yükseliyor kıvırcık saçlarının içinden. Hayır burası panayır …

Devamı...