Küçük Kız

AFRANUR KARABAŞ 
Küçük Kız |ÖYKÜ| 
 
Kulaktan dolma bilgilerle, seni merak edip araştırmaya başladım. Şimdi böyle söyleyince bana bile yabancı geliyor bu söylediklerim. Çünkü kimseye göre hareket etmen bir yapım var zannederdim, meğerse öyle değilmiş bununda seninle farkına vardım. Daha hayatına dahil olmadan, senin rüzgarının benim hayatımdaki yaprakların yerini değiştirmesi olağan dışı bir durum ki, hayatını öğrenme isteğimi farklı şevkle, cezbetti. Uzaktan görünüş için söyleyecek pek çok kelime yok aslında. Sıradan, cılız, erkek tıraşlı, annesine yardım eden ve dilsiz gibi hep oturan kız çocuğu, Zeyno…
 
Akranları gibi anaokuluna gitmek, kalem tutmak, resim yapmak, gezmek yerine, o oturmuş annesinin her gün rutin olarak, ekmek parası için sarf ettiği enerjisini izleyen küçük kız. Gözlerine bakınca, şimdi diyorsun şimdi bozacak suskunluğunu, anlatacak beş yılda neler gördüğünü, o iri kahveler. Yanıltıyor ama bizi, beni hatta annesini. O kadar alışmış ki sessizliğe, derin bir iç bile çekmeye çekinir olmuş yaşadıklarıyla.
 
Annesinin, babasının küçük cadısı olmak yerine, babasının gözünün önünde yok oluşuna şahit olmuş. Sanki o gün ağzına mühür vurulmuş, ne annesine, ne doktorlara, ne de bir başkasına açmamaya. Zeynep tek hayata değil o günden sonra kendisine de küskün olmuş.
 
Yiyip, içmesi havayı teneffüs etmesi onu yaşıyor kılmıyordu. Artık o Zeynep değildi, annesi için hayatta kalmak zorunda olan Zeyno’ydu. Onu bu hayata sürükleyenlere inat, annesinin tek kalmadığını ispatlamak için bu yabacı memlekette yaşama tutunmalıydı. Adının hakkını vermeliydi. Bir mücevher gibi annesinin hayatına ışık olmalıydı. O ağırlığının boşa olmadığını kanıtlamalıydı, tıpkı her gece akıttığı yaşların boşa olmadığı gibi…
 
İlk adımını atmıştı Zeynep. Zifir gibi düştüğü boşluktaki kuyuda annesinin varlığını bilerek ayağa kalkmıştı, bir daha dizini bükmemek üzere. Kim ne diyebilirdi ki ona bunca yaşanan olaydan sonra. Yüzü de, kalbi gibi güzel olan Zeynep. Bundan sonraki hayatında ne kendi, ne de annenin başını yere eğdirtme.
Huzurla kal, Zeyno.
 
 

BIR YORUM YAZIN

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir