ve Arda Yalkın’ın
"ecstasy" ve "ha:ar"
Sergileri CerModern’de
Dijital Heykeller
Geleneksel Sanatla
Buluştu

Heykeltıraş Hande Şekerciler ile dijital sanatçı Arda Yalkın imzasını taşıyan geleneksel ve dijital heykeller CerModern'de buluştu.
Karşılıklı iki galeride sanatseverlerin beğenisine sunulan sergilerden "ecstasy"de Hande Şekerciler'in Helenistik ve Rönesans dönemi etkileri taşıyan heykelleri, "ha:ar"da ise Şekerciler'in Arda Yalkın ile ürettiği "Lucid ve İmkânsız Heykeller" serilerinden eserler yer alıyor.

“ecstasy“
Hande Şekerci, ecstasy sergisinde yer alan heykellerinde insanın çelişkilerini ve birbiri içine geçmiş farklı ruh hallerini vücuda getiriyor, ancak onun eserleri bir biçimde umudunu koruyan, başka bir dünyaya inanan insanların duygularının tezahürü ve birlikteliği.

Sanatçının imza değeri taşıyan işçiliği ve kendi ürettiği patine sayesinde heykellerini ışığa kavuşturan renklendirme becerisi, Helenistik ve Rönesans dönemi etkileri taşıyan bu formları görkemli yapıtlara dönüşüyor.

Dijital Heykeller Geleneksel Sanatla Buluştu
“ha:ar”
“ha:ar”

CerModern Güney Hangar Galerisi’nde ziyarete açılacak yeni ha:ar sergisinde yer alan; ikilinin Lucid ve İmkânsız Heykeller serilerinden işleri, heyecan verici formlarının yanı sıra gerçek dünya ile dijital ortam arasındaki sanat pratiğinin üzerine çokça düşünme fırsatı veriyor.
İkili, İmkânsız Heykeller serisinde fiziki olarak kurgulamanın mümkün görünmediği heykellerden bir dünya kuruyor. Fiziksel ortamda üretilen heykellerde olduğu gibi entelektüel, anatomik, estetik düzlemlerdeki çabaların bir araya geldiği bir süreçle üretilen sıra dışı eserlerin oluşturduğu bu seri, ekrandaki bir noktadan başlayarak 3 boyutlu bir düzlem üzerine serpilerek gelişiyor. Bu ilk nokta, dijital bir evrende herhangi bir yönde gelişebilecek bir hikâyenin yolunu açıyor. Sonsuz olasılıkların yeni evreninde ikili, felsefi ve mitsel anlatılarla yan yana getirerek, giderek daha dijital olarak tanımlanan ve deneyimlenen günümüzün günlük yaşamının gerçekliğini tasvir etmeyi amaçlıyor. Lucid ise gerçek ile hayalin ya da belki gerçek ile dijitalin arasında kalan ve dijital olanda gerçeği deneyimlemeye çalışan bir sanatçının kendiliğini izleme deneyimi sunuyor, tıpkı ‘lucid’ bir rüyayı izler gibi.
Gerçek ortamda bir heykeli yaratma sürecinin benzerini yaşatan, uzun aylara hatta yıllara varan “gerçek kılma” çabalarıyla oluşan dijital eserler de hikâyelere, kavramsal çerçevelere ihtiyaç duyuyor. Öte yandan, tıpkı bronz bir heykeli üretirken ısıyla planlananın dışına çıkan bükülmelerin planlanandan daha büyüleyici bir form kazandırdığı gibi ikili, benzer yaratım deneyimlerinin dijital heykellerin üretiminde de yaşandığını belirtiyor.
ha:ar dünya çapındaki başarı ve birikimleri eşliğinde üretilen, büyük bir hızla içine çekildiğimiz dijital dünyada heykel gibi en formatif eserlerin nasıl var olduğunu gösteren yapıtlarıyla dijital sanat üzerine yeniden düşünmeye davet ediyor.
"ecstasy" 20 Nisan, "ha:ar" ise 18 Mayıs'a kadar CerModern'de ziyaret edilebilecek.