MUSTAFA ORAL
 Çiçek Denizi Azra
 Bir mısra ile başladı hayatın
 O mısraı, o düş bozuğu hülyalarını
 Ve hiç bölünmeyen rüyalarını
 Arıtmalı kalbinin kubbelerinde
 Seni rüyalara sundular Azra
 Seni geceyle yalnız bıraktılar
 Bulut bulut ördü seni ay
 Gece çırpınca kuşlar misali rengini
 Senin altına ayarlı saçlarını
 Hızır taradı Alia İzzet'le
 Seni zülüflere sundular Azra
 Sonra kandan korkan kurban Azra
 Ateşler içinde yatıyorsun yatır başlarında
 Alevler taht kurmuştur yüreğine
 Tütsülerle kutlanan leyle-i miraç gibi
 Gözlerinden tüten buğuyla
 Seni kurban diye ateşlere sundular Azra
 Can Azra, canan Azra
 Yağmurlar devinir şimşeğin örsünde
 İçten içe, içten dışa puslu rüya
 Şimşek şiirleşir
 Şiir şiir dökülürsün müsveddelere
 Hep şiir, hep leyle-i miraç oldu kaderin
 Seni şiirin miracına sundular Azra
 İki gözü aşkla mühürlü Azra
 Seni şiire sundular masallar arasında
 Biri söylemek ne güzeldi kol kola
 Paylaştığımız Meryem ağrılı bir kalple
 Elif ve Meryem ile başladı aşkı çağırmak imdada
 Meryem olmak ne güzeldi Edirne’nin hanlarında
 Aşk derleyen bakışlarımızla
 Seni aşka sundular Azra
 Gözleri çok ağlamaktan kanayan Azra
 Bakışların mavi bir deniz
 Kalbine çiçekler gönderiyor aşk nöbetlerinde
 Kalbine çözül çiçek çiçek
 Bir çiçek denizi ol Azra
 Seni çiçek denizlerine sundular Azra
 İşte gözlerini iki yanımda sakladığım Azra
 Şu parmaklarından sızan çağlayan
 Ruhunun yeşil vadileri
 O çağlayan ırmak ırmak üç koldan
 Zikri seven bir dudaktan
 Dolar dolar da vadilere
 Bir güneş doğar gözlerinde
 Bir ırmak doğar güneşte
 Seni ırmaklara sundular Azra
 Gözlerin yağmurun teni, ışığın menzili
 Bakışlarındaki buğu yaprak yaprak yine nemli
 Kaşlarından kaleler yapıyorsun yağmurun evi denize
 Testideki su gibi gözlerini saklarken denizde
 Dönüş yalnız denizedir
 Deniz ara’f, deniz berzah, deniz yakaza
 Deniz senin gözlerin Azra
 Seni denizlere sundular Azra
 Onulmaz yaralara âşık Azra
 Soluğunda kurumamış bir ilham hüznü
 Yasin suresinden süzülen ayetlerin özü
 Alnında duha aydınlığı
 Kuşluk vakti Bayazıd camiinde
 Seni Bayazıd meydanına sundular Azra
 Ellerin Hızır, ellerin Hızır Azra
 El verdin de yeşerdi dünya
 Örümcek ağlarında güvercin sıcaklığı
 Hira’da, Sevr’de, Kefh’de
 Seni mağaralara sundular Azra
 Ey gönlü göklere yükselen Azra
 Böyle gidecek miydin buralardan
 Mushaflar arasındaki gül yaprakları
 Sendeledi rahle-i kalbim üzre
 Azra, açıkta kaldım üşüyorum
 Dön artık kendine dökülen denizim
 Dön artık, çok özlüyorum
 Asanatlar "şiirden sinemaya"
Asanatlar "şiirden sinemaya" 

