Bütün İyi Anneler Gibiydin Sen Gewrexan

CUMA KARAARSLAN
Bütün İyi Anneler Gibiydin Sen Gewrexan
 
Binbir kapı açardı bize senin bir duan
bütün iyi anneler gibiydin sen gewrexan
 
Umê senden sevgini ve Lutê nasibini
taşımıştı yürekten sonsuz rüzgârlarına
ve Kezê hicranını ve İkram hizmetini
taşımıştı gönülden sonsuz baharlarına
ve Akê düsturunu, Alê cömertliğini
ve Hewê değerini…
 
Kar, kış, kıyamet o gün
Zoxpa yolunda elmas bebeğini yitirdin
dört çocuğu kuşanıp kara toprağa düştün
o gün bu gün anneler sana benzemek için
yazgıya isyan gibi türkü yaktılar her gün
her gün bir çığlık dansı bir kartal bir koyunla
 
En uzun selvileri kıskandırdın boyunla
en zalim konakları yıktın sen onurunla
en diri sevdaları yaktın sen yüreğinde
İbo gözü kapalı gitti sen vardın diye
 
Binbir kapı açardı bize senin bir duan
bütün iyi anneler gibiydin sen gewrexan
 
Gelsen yeniden annem
kursak gök soframızı
sen yine hiç yemeden
durup beni izlesen
ben yedikçe sen doysan
ben sustukça sen duysan
sen tabağımı bitirmem için beni beklerken
ben annem olduğunu bir an için unutsam
 
Sen derin bir solukta
üç aylar, şeşık deyip yine oruçlar tutsan
ben yine hayvan gibi hep yesem tıka basa
 yine de beni alıp dizlerinde uyutsan
 
Ne bağnaz bir çocuktum ki ben hiç anlamadım
vardan değil de yoktan veren o yüreğini
ve ancak yaşıyorum sabrını adım adım
sen olsa yine günler eskisi kadar yeni
 
Ve ben de evlat gördüm sandım ki seni gördüm
ama hiç senin beni gördüğün gibi değil
yalnız senin sevgini yaralarına sürdüm
Berfin bir de İsmail, İbrahim bir de Halil
 
Senli hikâyelerde gözleri şafak şafak
hangi sonsuz masalın eşsiz güzeli diye
ninelerinden kalan türküler yaşayacak
ben hala senin dilsiz mahşerindeyim annem
taze şeker pancarı taşırım mavi göğe
 
Binbir kapı açardı bize senin bir duan
bütün iyi anneler gibiydin sen gewrexan
 
Ekmeksiz susuz kaldım aynalarda sen annem
sorup durdum sen gibi seven var mıdır diye
sensiz şimdi yağmurlar benim gözlerimde nem
sen diye sevgi sundum sokaktaki kediye
 
Unuttum saksıdaki rengârenk çiçekleri
geceleri üstümü örtmeyi de unuttum
ayazda yağmur gibi besledim tüm selleri
akamadım canımı çamurlarda uyuttum
 
Durdum çukurlarında çarkı bozuk dünyanın
saçım darmadağınık taramayı unuttum
sonundayım saçımı taradığın rüyanın
yanıyorum ah annem ki bu yüzden buz yuttum
 
Soğuk su içtim annem öksürdüm yatamadım
ne üstümü örten var ne uyurken seyreden
sensizliği içimden çıkarıp atamadım
yüzüm ayrılıklarda sensiz can çekişirken
 
Binbir kapı açardı bize senin bir duan
bütün iyi anneler gibiydin sen gewrexan
 
İşte bugün on mayıs iki bin on beş anne
yaşamak çok pahalı ölümse beleş anne
işte oğlun bugün de yine yaşıyor anne
ve hala soğuk hala içim üşüyor anne
 
Sensizlik rüzgârıyla vuruldum burda anne
bana böyle iç yakan rüzgârla gelme anne
hani candan sarışın yüreğim darda anne
senli rüyalarımı rüzgârla bölme anne
 
Bilirim sırat nasıl tutulu ellerinde
bilirim her can gibi candan direnişini
sözlerin yüreğimde saklıdır en derinde
mümkün değil unutmak sonsuza gidişini
 
Mutlak sevgi yanında mutlak acı mutlaka
korkarım bu mevsim de ölmeyeceğim anne
uçurum başlarında sulara baka baka
belki de bundan böyle gülmeyeceğim anne
 
Sayende hiç sapanım olmadı taş atmaya
hiç cam kırmadım anne çocukluk sokağında
hiçbir can kırılmadı senden kaldı bu maya
yalansız ve sapansız içimin sarp dağında
 
Seni bu sensizlikte kırmadım hiçbir zaman
kendi kalbimi kırdım kırdım kendi kafamı
seni hep diri tuttum yüreğimde an be an
senden hep uzak tuttum içimdeki tüm gamı
 
Bir tek kendimi kırdım kıtlık kıran sensizlik
bana sevgiyle bakan sendin aynamda annem
yaralarım sancıyor ne zormuş kimsesizlik
her yetimin vebali benim boynumda annem
 
Nerde yarama merhem şiirden şirin diller
nerde oy kurban diyen yürekler şimdi nerde
bekleyişler hep suskun sönmüş bütün kandiller
susmuş bütün şarkılar bendeki bu kederde
 
Binbir kapı açardı bize senin bir duan
bütün iyi anneler gibiydin sen gewrexan
 
Bak yüreğim lal oldu ve göğsüm parçalandı
senin göğsün olmadan dev taşlara dayandım
hiç hayalim olmadı bütün düşlerim yandı
bu koca sensizlikte durmadan seni andım
 
Seni senli zamanda dinleyemedim annem
sensiz zamanda adam olamadım bir türlü
yine de sen hep sevdin ben bilemedim annem
ben hep kaçtım, burada kalamadım bir türlü
 
Ben artık “öksürdükçe”  “kurban” diyen yok artık
çoğaldı her yanımda “kotik” diyen çıyanlar
şiir defterimdeki bütün sayfalar yırtık
çoğaldı her yanımda yoluma taş koyanlar
 
Artık yaptıklarımda hep seni dinliyorum
düşene, öksürene,  yoksula, aksayana
sen gibi ta yürekten ben de “kurban” diyorum
şarkılar söylüyorum yeniden yana yana
sevilecek her şeyi sen gibi seviyorum
 
Sahi ben de sen gibi yapabilsem her şeyi
bilmem kaç bahar daha dayanacağım ömre
masallarda mı kaldı doğru, güzel ve iyi
nasıl onca güzel can öldü göz göre göre
 
Sahipsiz ve kaybolmuş bir kedi gibi ömrüm
ne omzumda sıcaklık ne de şefkat başımda
sabahım akşamım bir, acının dibi gönlüm
senin hasretin annem sen varsın gözyaşımda
 
Binbir kapı açardı bize senin bir duan
bütün iyi anneler gibiydin sen gewrexan
 
 

BIR YORUM YAZIN

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir