Dünyaca Ünlü Ressam 
 Ahmet Yeşil’in 
 New York'ta 
 4. Resim Sergisi
 İp ve halat figürleriyle oluşturduğu resimleriyle öne çıkan dünyaca ünlü Türk ressam Ahmet Yeşil’in New York'ta 4.  kişisel resim sergisi açıldı.
 Dünyaca ünlü Türk ressam Ahmet Yeşil'in "Sesler ve İzler" temalı resim sergisi, ABD'nin New York kentinin ünlü Soho bölgesinde sanatseverlerin beğenisine sunuldu.
 “Sesler ve İzler”  daha önce Galeri Soyut’ta, 30 Mart – 18 Nisan 2018 tarihleri arasında Ahmet Yeşil’in 108. kişisel resim sergisi olarak sanatseverlerle buluşmuştu.
“Sesler ve İzler”  daha önce Galeri Soyut’ta, 30 Mart – 18 Nisan 2018 tarihleri arasında Ahmet Yeşil’in 108. kişisel resim sergisi olarak sanatseverlerle buluşmuştu. Son sergisi ve 37 yıllık sanat hayatına ilişkin açıklamalarda bulunan Yeşil, New York'ta 4. kişisel sergisini, ABD genelinde ise karma sergileriyle toplamda 11 sergi açtığını söyledi.
 Yeşil, her sanatçının sanat hayatında Soho'da nitelikli bir galeride sergi açma düşüncesi ve beklentisi olduğunu belirterek şöyle devam etti:
Yeşil, her sanatçının sanat hayatında Soho'da nitelikli bir galeride sergi açma düşüncesi ve beklentisi olduğunu belirterek şöyle devam etti: "Soho, New York'un önemli sanat kültür merkezlerinden biri. Benim sanat yaşamımda da önemli sergilerden biri. New York, 'Sesler ve İzler' isimli sergimin 5. ayağı. İlk ayağı Çin'de açıldı, daha sonra Arnavutluk, Almanya ve Türkiye'de. Önümüzdeki 2 yıl içinde 5 sergim daha var. Onların hazırlığı içinde olacağım.  Bugünkü açılışa çok yoğun ilgi vardı. Çok mutlu oldum. Her sanatçının her sergisi görücüye çıktığı zaman başta duyulan o endişe sergi sonunda gördüğü ilgi doğrultusunda coşkuya, heyecana ve motivasyona dönüşür. Şimdiye kadar 129 kişisel sergim oldu. Her sergide aynı heyecanı katlanarak hissediyorum.''
Bugünkü açılışa çok yoğun ilgi vardı. Çok mutlu oldum. Her sanatçının her sergisi görücüye çıktığı zaman başta duyulan o endişe sergi sonunda gördüğü ilgi doğrultusunda coşkuya, heyecana ve motivasyona dönüşür. Şimdiye kadar 129 kişisel sergim oldu. Her sergide aynı heyecanı katlanarak hissediyorum.''
 Bugünkü açılışa çok yoğun ilgi vardı. Çok mutlu oldum. Her sanatçının her sergisi görücüye çıktığı zaman başta duyulan o endişe sergi sonunda gördüğü ilgi doğrultusunda coşkuya, heyecana ve motivasyona dönüşür. Şimdiye kadar 129 kişisel sergim oldu. Her sergide aynı heyecanı katlanarak hissediyorum.''
Bugünkü açılışa çok yoğun ilgi vardı. Çok mutlu oldum. Her sanatçının her sergisi görücüye çıktığı zaman başta duyulan o endişe sergi sonunda gördüğü ilgi doğrultusunda coşkuya, heyecana ve motivasyona dönüşür. Şimdiye kadar 129 kişisel sergim oldu. Her sergide aynı heyecanı katlanarak hissediyorum.'' Yeşil, 35 yıllık sanat hayatında hem bedensel hem zihinsel olarak vücudunu terbiye ettiğini söyleyerek sözlerini şöyle sürdürdü:
 "Çalışma temposu içinde olduğum zaman uykum 2,5 ya da 3 saati geçmişse bir rahatsızlığım var diye kendimden şüphe etmeye başlarım. Böyle bir tempoda trans halinde çalışıyorum.  Derin bir uyku alışkanlığım yok ve bundan hiçbir zaman rahatsızlık duymadım. Bedenim de buna alışık olduğu için hiçbir zaman ters tepki vermedi, vermiyor da. Çünkü öyle terbiye olmuş. Bu sürenin hepsi tabii çalışma değil. Kendini yenileme, araştırma, birtakım yeni denemeler, hazırlıklar, çizimler de sürecin içinde oluyor. Bunlar tamamlandıktan sonra bütün o hazırlıklar tuval üzerine akmaya başlıyor."
Derin bir uyku alışkanlığım yok ve bundan hiçbir zaman rahatsızlık duymadım. Bedenim de buna alışık olduğu için hiçbir zaman ters tepki vermedi, vermiyor da. Çünkü öyle terbiye olmuş. Bu sürenin hepsi tabii çalışma değil. Kendini yenileme, araştırma, birtakım yeni denemeler, hazırlıklar, çizimler de sürecin içinde oluyor. Bunlar tamamlandıktan sonra bütün o hazırlıklar tuval üzerine akmaya başlıyor."
 Derin bir uyku alışkanlığım yok ve bundan hiçbir zaman rahatsızlık duymadım. Bedenim de buna alışık olduğu için hiçbir zaman ters tepki vermedi, vermiyor da. Çünkü öyle terbiye olmuş. Bu sürenin hepsi tabii çalışma değil. Kendini yenileme, araştırma, birtakım yeni denemeler, hazırlıklar, çizimler de sürecin içinde oluyor. Bunlar tamamlandıktan sonra bütün o hazırlıklar tuval üzerine akmaya başlıyor."
Derin bir uyku alışkanlığım yok ve bundan hiçbir zaman rahatsızlık duymadım. Bedenim de buna alışık olduğu için hiçbir zaman ters tepki vermedi, vermiyor da. Çünkü öyle terbiye olmuş. Bu sürenin hepsi tabii çalışma değil. Kendini yenileme, araştırma, birtakım yeni denemeler, hazırlıklar, çizimler de sürecin içinde oluyor. Bunlar tamamlandıktan sonra bütün o hazırlıklar tuval üzerine akmaya başlıyor." Sanat anlayışları ve akımlarından çok sanatçıların ortaya koyduğu performans ve sanat eserlerinden etkilediğini ifade eden Yeşil, Meksikalı ressam Frida Kahlo'nun hayat hikayesinden etkilendiğini ve Kahlo'nun yaşamı ile kendisininki arasında benzerlikler olduğunu söyledi.
 Yeşil, ''Frida Kahlo ile ilgili 20 yıl önce Türkçeleştirilmiş metinler okuduğumda yaşamı beni çok etkilemişti. Çünkü yaşamındaki bazı benzerliklerle benim yaşamımdaki bazı benzerlikler örtüştüğü için öyle bir duygusal bağ kurmuştum. Mesela o, 17-18 yaşlarında kaza geçiriyor. Tıp fakültesi okuma hayali var. Ben de aynı yaşlarda aynı durumu yaşadım. Benim de tıp fakültesi okuma hayalim vardı. Güzel sanatlar okumamı da resim hocamız istiyordu. Frida Kahlo'nun öldüğü tarihte ben doğmuşum. Bu kadar tesadüf üst üste gelince Frida Kahlo ile tuhaf bir duygusal bağ ortaya çıktı. Eserleri zaten tartışılmaz." diye konuştu.
Yeşil, ''Frida Kahlo ile ilgili 20 yıl önce Türkçeleştirilmiş metinler okuduğumda yaşamı beni çok etkilemişti. Çünkü yaşamındaki bazı benzerliklerle benim yaşamımdaki bazı benzerlikler örtüştüğü için öyle bir duygusal bağ kurmuştum. Mesela o, 17-18 yaşlarında kaza geçiriyor. Tıp fakültesi okuma hayali var. Ben de aynı yaşlarda aynı durumu yaşadım. Benim de tıp fakültesi okuma hayalim vardı. Güzel sanatlar okumamı da resim hocamız istiyordu. Frida Kahlo'nun öldüğü tarihte ben doğmuşum. Bu kadar tesadüf üst üste gelince Frida Kahlo ile tuhaf bir duygusal bağ ortaya çıktı. Eserleri zaten tartışılmaz." diye konuştu. Yeşil, resimle tanışmasını ve sanat hayatının nasıl başladığını şöyle anlattı:
 "İlkokula başladığım yıl bizim üst kata bir ressam teyze taşınmıştı. Ona 'ressam teyze' diyorduk. Çalışma atölyesine giderken beni de götürürdü ama resim yapmaya ilkokul 4. sınıfta başladım. Biraz disiplinsiz bir çocuktum. Yaptığım bir resim yüzünden çok kötü dayak yedim. Biraz hocanın hoşuna gitmeyen bir resimdi. Yani nü halinde çocuk ve kadınları yapmıştım. Onun yüzünden dayak yedim. Disiplin cezası alıp okuldan uzaklaştırılırım diye müdüre hanımın odasının kapısında bekliyordum. Biri geldi 'Hocam bu çocuğun ne olmuş eli yüzü kıpkırmızı.' dedi. 'Bıktık usandık bunun disiplinsizliklerinden' diye cevap verdi hoca. Çünkü her hafta bir disiplin cezam vardı. O kişi resmi gördü, bir şeyler söyledi. Disiplinden ve okuldan uzaklaştırılmaktan kurtuldum. Kulağımdan çekti hoca, 'Gir sınıfa bundan sonra adam gibi resim yap.' dedi. O hafta resim dersinde bir resim yaptım. Köy çeşmesi, su alan kadınlar. Çok hoşuna gitti ve ve panoya astı. Ondan sonra panoyu benim resimlerim süsledi. Haritaları bana çizdirmeye başladı. Ve ben ilkokulu o olaydan sonra disiplin cezası almadan birincilikle bitirdim."
 Ortaokul biterken Güzel Sanatlar yerine Fen Lisesini bitirip dünyayı dolaşmak için Tıp Fakültesi okuma hayali olduğunu anlatan Yeşil, ''Bende 'Bir doktor dünyanın her tarafında karın doyurabilecek ekmek bulur.' mantığı vardı o zaman.'' dedi.
 Resim öğretmeninin kendisini Güzel Sanatlar okumaya teşvik ettiğini belirten Yeşil, "Resim serüvenim böyle başladı. Önemli hocalardan dersler alarak ve üstüne kata kata 37 yıllık bir sanat yaşamını bu noktaya getirdik.'' ifadesini kullandı.
 Yaşamı boyunca hayallerinin peşinden gittiğini dile getiren Yeşil, "Ailelere çocuklarını sanat etkinliklerine götürmelerini tavsiye ediyorum. Tiyatroya gidiyorlarsa tiyatroya, operaya gidiyorlarsa operaya götürsünler. Sergiye gitmek istiyorlarsa sergiye götürsünler. Çocuğun belleği tertemizdir, pırıl pırıldır. Her şeyden anlar zamanı gelince onu analiz etmeye başlar. Hem görsel hem hem zihinsel olarak estetik algı da gelişmiş olur." dedi.
 Sergilerin kendi sanat yaşamına çok büyük katkısı olduğunu, değişik sanat çevreleriyle bir araya geldiğini, yeni insanlarla, sanatçılarla dostluklar kurduğunu söyleyen Yeşil, aynı zamanda da Türk sanatçı olarak ülkesinin tanıtımına hizmet ettiğini vurguladı.
 "Mükemmel her zaman üç beş adım öndedir yetişemezsiniz"
 Ressam Yeşil, beğenmediği, içine sinmeyen bir esere imza atmayacağını belirtti:
 "Ya yok ederim ya da bir kenara atarım. Farklı bir zaman diliminde bakarım. Eğer yapabileceğim bir şey varsa tekrar ele alırım yoksa yok ederim çünkü beni tatmin etmeyen bir resme imza atmam. Ticari amaçlı bakmam hiçbir zaman. Şaheser dediğiniz şey ise çalışma temponuzun disiplininizin hiç düşmeden devam etmesidir. Sanatçı her zaman mükemmelin peşindedir. Mükemmel her zaman üç beş adım öndedir yetişemezsiniz ona."
 "Mersin'e bir kent müzesi şart"
 Bugün New York'un sanat ve kültürün merkezlerinden biri olduğuna dikkati çeken Yeşil, sözlerini şöyle tamamladı:
 "Sanata verilen destek hem ülke sanatını güçlendirir hem genç sanatçılara inanılmaz motivasyon ve örnek teşkil eder. Yaşadığım büyüdüğüm kent Mersin'de artık seçimler de bitti, yöneticilere sesleniyorum. Yeni seçilenler kent müzesini kazandırsın Mersin'e. Buradan, New York'tan sesleniyorum, Mersin'in bir kent müzesi yok. Bir kent müzesi şart. Sanat ve kültür birikimi olan bir kent. İnsan potansiyeli çok yüksek bir kent. Entelektüel potansiyeli çok yüksek bir kent. Ama maalesef sanat mekanlarında eksiklikler var. Bunlara da katkı sağlarlarsa biz de elimizden geleni yaparız."
 İp ve halat figürlerinin kullanıldığı "Sesler ve İzler" sergisi 26 Nisan'a kadar Soho'daki Gallery Max'te sanatseverlerin beğenisine sunulacak.
 Ahmet Yeşil'in destek verdiği genç ressam Kadir Akyol'un "İmgenin Refleksi" sergisi de 4 gün boyunca New York Art Expo'da sergilenecek.
 1973 – 1985 Ressam Nuri Abaç, İlhan Çevik ve Ernür Tüzün’den resim eğitimi aldı.
 2015 Anadolu Üniversitesi Sosyoloji Bölümü.
 Türkiye’de birçok özel koleksiyonda yapıtları yer alan sanatçının, Almanya, ABD, Kanada, Hollanda, İngiltere başta olmak üzere önemli yabancı koleksiyonlarda da eserleri bulunmaktadır. UPSD üyesi olan Ahmet Yeşil; şimdiye kadar 107 kişisel sergi açtı, 306 karma ve yarışma sergisine katıldı. Ulusal ve uluslararası yarışmalarda 24 ödül aldı.
 Türkiye’deki Kişisel Sergilerden Seçmeler
 2018     Galeri Soyut / A- B Salonları, Ankara
 2016     Galeri Soyut / A- B Salonları, Ankara
 2016     MTSO Galerisi, Mersin
 2015     Ekol Sanat Galerisi, İzmir
 2014     Rh Sanat Galerisi, İstanbul
 2014     Galeri Soyut, Ankara
 2012     Galeri Soyut, Ankara
 2010     Galeri Soyut, Ankara
 2006     Osmanlı Tersanesi, Bodrum
 2006     Ege Üniversitesi A.K.M., İzmir
 2006     Ege Üniversitesi Sanat Fuarı, İzmir
 2005     İlayda Sanat Galerisi, İstanbul
 2004     Galeri Artist, İstanbul
 2001     Aphrodias Sanat Galerisi, İzmir
 2001     CEY Sanat Galerisi, İstanbul
 2001     Görüntü Sanat Galerisi, Adana
 2000     Armoni Sanat Galerisi, Ankara
 1999     Kile Sanat Galerisi, İstanbul
 1998     Halkbank Sanat Galerisi, Ankara
 1997     Aphrodite Sanat Merkezi, İzmir
 1995     Kile Sanat Galerisi, İstanbul
 1995     Selvin Sanat Galerisi, Ankara
 1993     Kile Sanat Galerisi, İstanbul
 1990     Destek Reasürans Sanat Galerisi, İstanbul
 Yurt Dışındaki Kişisel Sergilerden Seçmeler
 2016     Nisan, Taipei 101 Sanat Galerisi, Tayvan / Çin
 2016     Melina Kültür Merkezi, Atina / Yunanistan
 2014     Ludwig Galerie Schloss, Oberhausen / Almanya
 2013     Georgain National Museum, Tiflis/Gürcistan
 2012     Survivors Mostra d’arte Contemporanea a Firenze, Floransa / İtalya
 2011     VisualTouchesExhibition, New York / Amerika
 2011     Galerie Tuillier, Paris / Fransa
 2011     Earth Gallery, New Jersey/Amerika
 2011     Floransa Bienali, Floransa / İtalya
 2011     Miami Sanat Fuarı, Kişisel Sergi, Miami / Amerika
 2005     Gallery Hittite, Toronto/Kanada
 2005     HerrenhofMussbach Sanat Galerisi, Neustadt/ Almanya
 2004     LaheyHause of Art Gallery, Hollanda
 2003     Amsterdam Hause of Art Gallery, Hollanda
 2003     Monreal /Kanada
 Ödüller
 2015     Adana Kültür ve Sanat, Ressamlar Derneği Puduhepa Bilim Sanat Onur Ödülü / Adana
 2014     “Mersin En’lerini Seçiyor” Anketi Sonucu En İyi Ressam Ödülü / İstanbul
 2013     Ankara Gazi Rotary Kulübü Yılın Meslek Hizmet Ödülü / Ankara
 2013     Mersin 1. Kültür Etkinliği Kent Hizmet Ödülü / Mersin
 2012     Uluslararası Lions Kulüpler Birliği MelvinJones Ödülü
 2011     Louvre Müzesi, Carousel Salon Sergisi Delegasyon Ödülü, Gümüş Madalya / Paris-Fransa
 2011     Mersin İ.S.K. Kent Onur Ödülü
 2010     Ankara Sanat Kurulunun Yılın Resim Dalında Sanatçı Ödülü/ Ankara
 2009     Louvre Müzesi, Carousel Salon Sergisi Delegasyon Ödülü / Paris – Fransa
 2004     3. Mersin Uluslararası Müzik Festivali Sanat Özel Ödülü
 1997     2. Deniz Müzesi Komutanlığı Birincilik Ödülü
 1996     1. Deniz Müzesi Komutanlığı Üçüncülük Ödülü
 1995     Kayseri Valiliği Resim Yarışması Ödülü
 1993     26. D.Y.O. Resim Yarışması Büyük Ödülü
 1993     Kültür Bakanlığı 1. Kapadokya Resim Yarışması Mansiyon
 1992     Adana Çimento Sanayi Resim Yarışması Mansiyon
 1992     Tekel 6. GelenekselResim Yarışması Birincilik Ödülü
 1992     Sanatçı Gözüyle Antalya Resim Yarışması Mansiyon
 1991     Körfez Belediyesi Resim Yarışması Mansiyon
 1990     T.P.A.O. Resim Yarışmasında 1.Mansiyon
 1989     Ordu İl Resim Yarışmasında 1.Mansiyon
 1985     Mersin Uluslararası Resim-Heykel-Seramik Yarışmasında Mansiyon
 1983     Turgut Pura Yarışmasında Kültür Bakanlığı Ödülü
 1982     Turgut Pura Yarışmasında İzmir Resim Heykel Müzesi Ödülü
 Asanatlar "şiirden sinemaya"
Asanatlar "şiirden sinemaya" 




 
   
  