NECLA DİLEK ARSLAN
Öldük Biz
Tam yirmi ay oldu, gözümüzün önünde bombalar patlamaya başlayalı. Sonbaharda ağaçtan kopan yapraklar gibi birer birer düştü canlar toprağa. Zalim, zulmünde sınır tanımadı. Gazze’de nefes alan her bir can onlar için bir sinekten farksızdı. Ölümün her türlüsünü tattı Gazzeliler. Bize de şahit olmak, yanmak düştü…
Sahi ölenler sadece Gazzeliler mi? Yoksa İsrail’in esiri olmuş sessiz çoğunluk mu? Arap ülkelerinin petrol geliri; yüzbinlerce Gazzelinin canından, Filistin’den, Kudüs’ten, Mescid-i Aksa’dan daha mı değerli? Ya İsrail ile ticareti kesmeyen diğer Müslüman ülkeler?
Unuttuk! Allah razı olduktan sonra tüm dünya yüz çevirse önemi yoktu. Unuttuk! Dünyaya tamah ederken rızkı vereni unuttuk!
Biz sahip çıkamayınca kalplerin sahibi uyandırdı dünyayı. İş başa düştü dedi 83 yaşındaki İngiliz teyze. Durdurun bu soykırımı diye haykırırken girdi polisler kollarına, Gazze için girdi iki büklüm hapse.
İş başa düştü dedi İngiltere’den Hristiyan bir hemşire; geldi Mısır kapısına kadar gözyaşları içinde. Müslüman polise yalvarırken buldu kendini “Açın kapıları gideyim Gazze’ye’’ diye. İş başa düştü dedi ta Brezilya’dan bir aktivist bindi Madleen adlı gemiye, canı tehlikede. Farklı farklı ülkelerden oniki kişiyle gitmek için Gazze’ye canlarını hiçe saydılar, günlerce yol aldılar.
O sırada dolaşır instagramda, parçalanan bebekler, donarak, yanarak, enkazlarda ezilerek ölen çocuklar, analar, babalar… Aklın almaz olanları deliye dönersin gece gece. Bir şeyler yapmalı, dünya durmalı. Sabah olur, hayat başlar güzel ülkemde. Gidersin markete raflarda boy boy İsrail ürünleri. Temizlik, kozmetik, yiyecek -içecek, su bile…Bir kurşun da siz almaz mısınız Gazze’ye?
Midendeki yumruk, yüzüne inen tokat olur boykot ürünlerinin satılması, pervasızca alınması. Öldük biz dersin. Yirmi aydır Gazzeliler yağmur gibi cennete düşerken öldük biz. Bir boykotu bile hayatımıza geçiremedik. Öldük biz. Hiçbir ürünü geri çektiremedik. Öldük biz. Ticaret böyle devam ederken bir kurşun da biz olduk, Gazze’ye düştük biz. Öldük biz. Mükellef sofralardan, marka tutkumuzdan, lüksümüzden vazgeçemedik. Açlıktan ölen kardeşlerimize gerektiği kadar yardım edemedik. Öldük biz. Gazze’nin şehitleri sonsuzlukta dirilirken öldük biz…