Asanatlar "şiirden sinemaya…" 
ELİF YAVAŞ
Dilden Dile
Kelimelere bürün dilim, dilimleyip gel hece hece şiirlerimi. Tatlı dilin mürekkep siparişini verir gibi huzur bulmalı içim. Sözün azı yaşatır da çoğu öldürür hani, ilâcın dozunu ayarlamalı edebiyle.
Ağızdan çıkan en ufak söz ya kaderimiz oluyor ya da kederimiz. Gereken yerde susmayı bilip haklı olunca konuşmalısın dilim. Şikâyet etmeden şükretmelisin. Kelimelerimiz afet olur gün gelir, esiri oluruz sözümüzün.
Zapt etmeli arada dili, her vakit hür bırakmamalı. Dilin de tatili, ‘sus saatleri’ olmalı. Kelâm-ı kibarla yol almalı dilim. Nezaketi zarafetle eş olmalı ve ipliğe dolanmalı yumak yumak.
Sükûtun anahtarı olmalı elimizde. Kaba, galiz sözlerle utandırma beni dil’im. İlâç gibi olmalı tatlı dil, hastası olmalı esir kelimelerin. Edebiyat doktoru elimizle zarifçe ayıklamalı hitapları. Dilden dile dolaşmalı özlü gözler, gönülden gönle yolcu olmalı zarif kelimeler.
Dilimden uçarak zihnimde düşünmeden akıveren her bir harfi edep cımbızınla tek tek ayıklayıver. Erenlerin bağında, dervişlerin kervanında misafir eyle beni ey dilim!
Dilim dilim dilsek de Dil’imizi didiklercesine özenle seçsek her sözümüzü. Dillerden düşmeyen güzellikleri kaptan yapsak edebiyat gemimize. Dilden dile dalgalanan naif kelimeleriniz ve kalpten kalbe uzanan kibar sohbetiniz çoğalsın.
