Hece Taşları Dergisinin 27. Sayısı

Hece Şiirleriyle Dolu Dolu
 
Hece Taşları Dergisinin
27. Sayısı Çıktı
 
Tayyib Atmaca’nın Genel Yayın Yönetmenliğinde çıkan, yine hece şiirleriyle dolu dolu olan “Hece Taşları” şiir dergisinin 27. sayısındaki isimler:
 
Mehmet Avşar, Cumali Ünaldı Hasannebioğlu, Nurullah Ulutaş, Hasan Hüseyin Cesur, Muhsin İlyas Subaşı, Kenan Erdoğan, Mehmet Kurtoğlu, İbrahim Şaşma, Nuri Kahraman,  Mehmet Yaşar, Süleyman Pekin, Yasin Usta, Nurettin Büyükbaş
 
 “Hece Taşları” dergisinin 27. sayısında yer alan Mehmet Avşar’ın  “Yeter” şiirini ve Tayyib Atmaca’nın “Yarası Var İnsanın” yazısını tadımlık olarak alıntıladık, aşağıda okuyabilirsiniz.
 
 
MEHMET AVŞAR
Yeter
 
Dostum Emin Cansız’a
 
“Bu Yara” bağrında çıktı çıkalı
“Virane Gönlü”nü yıktığın yeter.
İçinde şimşekler çaktı çakalı
Dizlerine vurup çöktüğün yeter.
 
Dostum bu sitemim gitmesin güce
Bilirim ki gönlün dağlardan yüce
Hasret denizinde her gün her gece
Bir ömür “Ahu Zar” çektiğin yeter.
 
Derdin âşıkların sazında kaldı
Gönlün şol gâvurun kızında kaldı
Harlandı cehennem közünde kaldı
Yıllarca bağrını yaktığın yeter.
 
Seni yakan sürüm sürüm sürüne
Gözlerine umacılar görüne
Sevgiden habersiz zalim birine
Yetim gibi boyun büktüğün yeter.
 
Sevda şafağında doğdun ay gibi
Çatılmış kaşların çelik yay gibi
Her yağmur sonunda Deliçay gibi
Coşup boz bulanık aktığın yeter.
 
Dünyada insana rahatlık mı var
Vakit gelip çattı mevsim sonbahar
Soğuk gecelerde sabaha kadar
Sımsıcak gözyaşı döktüğün yeter.
 
Dünya sevdasından ilahi aşka
Ulaştıysan eğer o zaman başka
Buca yıl zahmetle kurduğunu köşke
“Dikenli Gül” gibi battığın yeter.
 
 
TAYYİB ATMACA
Yarası Var İnsanın
 
Bir gönülden bir gönüle açılan, penceresi kapısı var insanın, bakmak başka görmek başka bir şeydir, yakından bakınca uzak görünmez, uzaktan bakınca yakın görünmez, yoldaşın olmazsa yolda yürünmez, yolların sonunda bekleyen varsa, Hay Hu ile bir ömüre talipsen, yürüdüğün yollar göze görünmez, aynel yakin olmayınca can canla, anlaşılmaz insanoğlu zamanla.
 
Yahşısı var yamanı var insanın, umudu var gümanı var insanın, ebuzer’i hâmân’ı var insanın, sen kendine bir yer beğen arada, ne gökte kanat vur sürün karada, insan keriz değil dünya da deniz, sınanmamış bir ustura üstünde, yürümeye talip olamayanlar, kullardan korkmadan akıl kuşanıp, yüzerek geçmeyen yokluk nehrini, varlık denizinde kulaç atamaz.
 
Çirkini var güzeli var insanın, nasıl bakar isen öyle görürsün, kiminin yüreği dokunsan ipek, kimi dokunmadan ben bir taşım der, yontulacak yanlarını gösterir, ferhat olmayanlar bu dili bilmez, kiminle cancana camda yürürsün, kiminle düz yolda aksar düşüncen, kiminle saatler su olur akar, kiminle dakika kara kış olur, güneşin bağrında tir tir titrersin.
 
Doğrusu var eğrisi var insanın, narası var çağrısı var insanın, sızısı var yarası var insanın, gayesi var payesi var insanın, konuşarak anlaşmayı bilmeyiz, sesimizi bizden başka duyan yok, bakışarak tanımayı unuttuk, söz uçarak muhataba ulaşmaz, yazılanlar bir gün sonra okunmaz, içi boşaltıldı kelimelerin, şairler çoğaldı şiir azaldı, yazılan şiirler bize dokunmaz.
 
 
 

BIR YORUM YAZIN

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir