Güz Geçmeden

SÜNDÜS ARSLAN AKÇA Güz Geçmeden

SÜNDÜS ARSLAN AKÇA
Güz Geçmeden
 
Güz geçmeden diyorum bir hüzzam beste ile
Güz geçmeden diyorum güz gülü deste ile
Gazellere karışmış yüreği hasta ile
Güz geçmeden diyorum dermanını tüketme
 
Güz geçmeden diyorum hani
Bir renk cümbüşü içinde
Hüzün giymiş ağaçların görkeminde
Renklerin en derininde
Güz geçmeden diyorum hani
Kara kış düşmesin üzerine
Kar yağmadan yüreğine…
 
Çöker göğün karası sarı dağlar üstüne
Çöreklenir içinde bu mevsimin aslı ne
Bir hüzün yağmurudur düşer gönül büstüne
Güz geçmeden diyorum fermanını tüketme
 
Güne dermansız hava, ruhu alınmış toprak
Hıncahınç hicran kusmuş sonbahar
Hani tren kaçar ya
Hani vakitsiz bir güneşin seyrine aldanıp
Hani ağustos böceğinden ibretçe saz çalıp
Geçersin ya ömründen
Yaprak hışırtısıyla…
 
Ürperince yüreğin elde titreyiş artar
Vakit pusuya yatar tutar yüreği tartar
Darası alınmıştır baharlar güze batar
Güz geçmeden diyorum harmanını tüketme
 
‘’Son fasıl, nasıl geçersen geç’’ diyen şairden
Nerede ilk fasıl, ne zaman, niçinlerde
Sorular sararmış rengin kızılında
Bir yangın tutar us’u firkatinde
Taşlara vursan ne çare
Gelince vakti
Süpürürler çöpçüler dökülen yaprakları
Bir yaprak senden
Bir yaprak benden
Başlanır bizden…
 
Bir bekleyiş, sessizlik ‘’Dönen yok seferinden’’
Gider terk eder seni kuşlar geçmez ser’inden
Dizlerin dermansızdır kalkamazsın yerinden
Güz geçmeden diyorum kirmanını tüketme
 
 

BIR YORUM YAZIN

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir