Domuz Avcılarının Ayak Seslerinden Yaratıldım

MEHMET SAİT YAKUT

MEHMET SAİT YAKUT
Domuz Avcılarının Ayak Seslerinden Yaratıldım
 
Yeni bir peygamber gelmeyecek, yalan…
 
Hangi zat-ı mübeccel susturur şimdi bu zevzek kalabalığı.
 
Hangi dava, hangi kavga hercümerç etti bu masum ortalığı.
 
Ben kimim ve hangi kavimdenim kim temizler kanımdan bu asil soytarılığı.
 
Ben Arap’ım ve nedense Ebu Cehle çekiyor bütün güzel yanlarım. Tepeden tırnağa Mahzumiyim ve bütün kayıtlarda Ebu-l Hakem’dir benim adım.
 
Bütün kapıların anahtarı bendedir, Kureyşi Muhammed’e karşı bilinir kahramanlıklarım.
 
Çölde çadırdır ikametgâhım, Lat ve Menat’ın tozlarından yaratılmışım.
Gözlerim siyah ve sürmeli, ellerim amansız ve vahşidir. Ümmi ve bedeviyim. Evli ve birçok karılıyım. Haremimde hanendeler, sazendeler ve rakkaseler dolanır. Çağlar üstü kahpeliklere mühür bastı uygarlığım.
           
Ben Arap’ım, gözlerimde çakan kıvılcımlarla yaktım Endülüs’ü. O yangının alevinden kaçarken bana kaldı yüz karalığım. Keyifli ve küstahım. Zeytin dalından çattığım darağaçlarında salladım insanlığımı. İtimat telkin etmem. Burnumun delikleri kum dolu, gözlerim trahomlu ve ellerim yaba gibidir, zıpkın ve gaddar.
 
Ben Arap’ım, Ebabil kuşlarının gagasındaki ateşten gülle, fil süvarisiyim. Şarap ve şehvetin terkibindenim. İşgalci ve baskıncıyım. Baştan ayağa Mahzumiyim, kılıcıma su vermekle şereflendi diğer bütün kabileler.
Ben Kürt’üm ve nedense İbrahim’e çekmiş bütün kötü huylarım. Tapındığım ateşte yakmışım İbrahim’i. Hain ve inkârcıyım. Yabani ve asiyim. Domuz avcılarının ayak seslerinden yaratılmışım. Karda kurtum. Ekrad-ı bi idraktır benim çoğul adım. Gelen geçen kervanların artıklarıyla beslenmişim. Atık bir kavim ve hilkat mahcubuyum.
 
Ben Kürt’üm, binlerce yılın talancısı ve tanrıların yabancısıyım. Nuh gemisinin dışında kalmış, boğulmamışım. Babil’in dilsiz ve çıldırmış ahalisiyim. Dilim kaba ve hayvanidir. Türkülerim hırlayış ve sesim lanetlidir. Kudüs’ü ben yağmaladım, Şam’ı ben kundakladım.
 
Ve başkaldırdım tanrı adına okunan tüm ayetlere. Tabiatın ıssız vadisi ve dağların duldasız eşkıyasıyım. Birçok analıyım, babamın nerden geldiği ve kim olduğu meçhul ve muamma.
 
Gözlerim kanlı ve ayrılığa kurulmuştur ayaklarım. Serapa Loloi ve Mutki, Hasani ve Haydari’yim.
 
Ben Kürt’üm, benim ihanetimle çatladı bu topraklar. Bütün kitaplara vurulan boyunduruğum. Suskunluğum hainliktir, söz hakkım bölücülük.
Bütün kutsallarımı bir kelle soğan için satmışım gelip göçen kervanlara.
           
Ben Kürt’üm, domuz avcılarının ayak seslerinden yaratılmışım. Ateşini çaldım ve ocağını söndürdüm tanrıların.
 
Ben İngiliz’im, hayır.
 
Ben Fransız’ım, hayır.
 
Ben İsraili’yim, hayır.
 
Şimdi bana bir kimlik bulsun çağdaş insanlık. Bana bir yeni peygamber dilesin Tanrı’dan. Biliniyor gelmeyecek yeni bir peygamber… Ama gelsin artık İsa da gelecekse. Ya da kopsun artık kopacaksa kıyamet.
 
Şimdi mahşeri bir çıngarın ortasındayım.
 
Aynı dava üzre birbirini ezen bir izdihamın içinde.
 
Çığlık çığlığa kim vurduya gidenlerin arkasındayım.
 
Cebime kim koydu bu damgasız hüviyeti.
 
Beni nasıl satın aldı bu iblis zihniyeti.
 
Beni kim çağırıyor bu zevzek kalabalığa.
 
Beni kim alıştırdı bu asil soytarılığa..
 
Ben Arap’ım ve nedense Ebu Cehle çekmiş bütün güzel yanlarım.
 
Ben Kürt’üm ve nedense İbrahim’e çekmiş bütün kötü huylarım.
 
Ben Şarkî’yim, ya ikisinden biriyim ya da ikisi birdenim.
 
İkisi de değilsem söyleyin ben hangi kavimdenim.
 
İlahi bir ses aktı damarlarımda:
 
“Türk’üm, doğruyum ve Müslüman’ım”
 
Nefisimi kudretinin tasarrufunda tutan Tanrı’ya binlerce teşekkür…    
 
Üstümden bir bulut geçti nur ve rahmetten.
 
Abdestsiz bir imamın ezanı yükseldi Sultanahmet’ten…
 
 
 
_______________________________________________________
Mehmet Sait Yakut’u Rahmetle ve Özlemle Anıyoruz | Asanatlar
 
 

BIR YORUM YAZIN

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir