“Aşk, Meşk, İcazet” Hat Sergisi

“Yeditepe Bienali”
Kapsamında
 
“Aşk, Meşk, İcazet”
Hat Sergisi Açıldı

Hattat Mustafa Cemil Efe ve öğrencilerinin hat sanatı eserlerinin yer aldığı sergi, “Yeditepe Bienali” kapsamında sanatseverlerle buluştu.

Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Fatih Belediyesi ve Klasik Türk Sanatları Vakfı iş birliğiyle düzenlenen bienaldeki sergi, Fatih'teki 2. Bayezid Türk Hamam Kültürü Müzesi'nde açıldı.

Tuğba Oğuzcan, Esra Terzi, Sedef Soylu, Ünal Ünalan, Neslihan Sucaklı, Sibel İnan, Fatma Akyol ve Medine Kavak'ın icazet belgelerini aldığı törenin ardından açılan sergi, 15 Mayıs'a kadar görülebilecek.

Hattat Mustafa Cemil Efe, bienalin "hünerli insanlar" temasını işlediğinin altını çizdi: "Bizim sunacağımız icazet töreni programı, bienale çok uygun bir projeydi. Nihayetinde kendi atölyemde 8 yılda yetiştirdiğim 8 talebeme icazet vereceğiz. Bu bir gelenek ve bunun sürdürülmesi gerekiyor. Bienal içindeki bu projede hem onlara bir sergi hem de icazet töreni tertip etmek niyetiyle yola çıktık. Burada klasik İslam sanatları içinde, öğrenilmesi en zor sanatlardan biri olan hüsnühat sanatını tıpkı iki üniversite bitirmiş gibi talim ederek, haftanın belki de her günü çalışarak tamamlayan 8 öğrenci icazet alıyor." dedi.
 
Hat sanatına ilişkin son dönemde yaşanan gelişmelere de değinen Efe, sözlerini şöyle sürdürdü:
 
"Son dönemde hat sanatına ilişkin birçok sergi açılıyor ve organizasyonlar yapılıyor. Dünya çapında da etkinlikler yapılıyor. Aslında hat sanatına ilgi çok. Fakat bir talebenin yetişmesi çok uzun sürdüğü için, günümüz kapitalist sisteminde de insanların bir an önce o materyalist düzene ayak uydurmaya meyyal hareketlerinden dolayı, öğrenmeye ilgi fazla değil. Satın almaya ilgi var ama öğrenmeye yönelik ilgi biraz zayıf. Bu tarz organizasyonlar, belki ilgiyi daha da arttırır. Merhale merhale artıyor da. Şu anda devam eden 67 öğrencim var."
 
“Talebelerimizin eserlerini sergiliyoruz”
 
Hattat Mustafa Cemil Efe, “Talebe oldukları dönemde sabırla ve azimle çalıştılar. Tüm meşklerini kâğıtlara yazarak meşklerini hazırladılar. Bugün o meşkler bir icazet töreninde ilk defa sergileniyor. Bir talebenin nasıl ustaya dönüştüğünü birkaç tabloda görülebilir hale getireceğiz inşallah. Eğitim süreçlerinde kullandıkları malzemeleri bile bugün burada sergiliyoruz. Bugün talebelerin günü ve biz onlarla gururlanıyoruz, kendimizin değil talebelerimizin eserlerini sergiliyoruz” dedi.
 
Hattat Efe, bienal çerçevesinde 4 projelerinin daha olduğunu belirterek, diğer sergilerin Ayasofya ve Nuruosmaniye Camisi'nin mahzeninde görülebileceğini söyledi.
 
Hocası Hattat Fevzi Günüç'e yazdığı mektubu da okuyan Efe, öğrencilerinin aldığı eğitimi detaylarıyla anlattı.
 
“İlmin, sanatın ve edebin bir araya geldiği atölye”
 
Mustafa Cemil Efe Sanat Merkezinde eğitim alan Ünal Ünalan, “Bizler için Mustafa Cemil Efe Sanat Merkezi hüsn-ü hat sanatı yanında hüsn-ü halin de verildiği bir makam, bir medrese olmuştur. İlmin, sanatın ve edebin bir araya geldiği atölyedir. Modern dünyanın geçici heveslerinin girdabından sıyrılarak geçmişin değerlerini geleceğe taşıyan bir güvenli liman olarak, bizler için geçmiş ile gelecek arasında engin ufukların habercisi olmuştur” dedi.
 
"Klasiğin en nadide örnekleri"
 
Bienal küratörü Serhat Kula da bienale ilişkin bilgi vererek, "Bugün yapılan bu çalışmalar, belki bundan sonraki bienallerde ya da buna benzer organizasyonlarda,daha kusursuz, planlı, programlı işlere de zemin oluşturur. Bizi en iyi anlayan hocalarımızdan birkaç sanatçımızdan birisi olan Mustafa Cemil Efe'ye de ayrıca teşekkür ediyorum. Çünkü gerçekten klasiğin en nadide örneklerini ortaya koyarak, klasiğin geleneğin, bir silsile halinde devam ettiğini bize gösterdi. Ayrıca bugünün modern çalışmalarıyla, özellikle Ayasofya ve Nuruosmaniye Camisi'ndeki mahzen kısmındaki enstalasyonlarıyla, tam bu stratejiyi yakalayan sanatçılarımızdan biri oldu." ifadelerini kullandı.
 
"Onay verilen 155 projenin hepsi çok kısa bir sürede geldi"
 
Klasik Türk Sanatları Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet İbrahimağaoğlu ise bienale başladıklarında çok sayıda sanatçıyı bir araya getirmek konusunda endişe ettiklerini söyleyerek, "Gerçekten sanatkârlarımıza teşekkür etmek istiyorum. Bize başvuran proje sayısı yaklaşık 500'dü. Bunlardan 155'ine onay verdik. Bizim niyetimiz 155 projenin 60-70 tanesi hayata geçirilebilirse bienal kararını bulmuş olacaktı. Ama 155 projenin hepsi çok kısa bir sürede geldi. Bu yüzden bütün sanatkârlarımıza teşekkür ediyorum." diye konuştu.
 
 

BIR YORUM YAZIN

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir